İzzet Kocadağ Şiirleri - Şair İzzet Kocadağ

İzzet Kocadağ

Umrumda değil artık, çal aşkını başına,
Affetmem yalvarsan da, ağlama hiç boşuna,
Taşa döndü yüreğim, kahrını çeke çeke,
Yazık olur inan ki, döktüğün gözyaşına…

26 Şubat 1989 – Pazar / Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Dün bir dosttan öğrendim, daldım hayal içine,
Hoş beş sohbet arası, beni sormuşsun yine...
Unut beni demiştin, son sözünü söylerken,
Sen niye unutmadın, pişman mısın yoksa ne?

Ağustos 1988 / Ödemiş

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

O yeşil kapınızda seni görmek var diye,
İçimi bir heyecan basardı her geçişte.
Titrerdi el ayağım, sorma ki sebep niye?
Belki sen yaşamadın sevda böyle şey işte!

Nefesim tıkanırdı kapıda sen olunca,

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Trenler gelir gider, söyle o neden gelmez?
Bilmez mi ki bu yaram, dönmezse deva bulmaz.
Sakın kara gurbeti, mesken eyledi deme,
Aman Yeni İstasyon, kalbimle şaka olmaz.

8 Ağustos 1986 – Cuma / Ödemiş

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Ben bu yolun yolcusu, ağır ağır giderim...
Menzil neresi bilmem, ne çıkarsa kaderim.

27. 05. 1983 - Ödemiş

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Kendine gel yiğidim, bir kız mı yenildiğin,
O da etten kemikten, senin gibi bildiğin.
Aşkına boyun büküp, esiri olmaktansa,
Vur hançeri kalbine, duyulsun mert öldüğün

9 Kasım 1984 – Cuma / Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Çöktü kara geceler, sırtıma aba oldu,
Direndim karanlığa, boşuna çaba oldu,
Tek yıldızımdın benim, sen de kayıp gidince,
Bir gönül talan oldu, bir ömür hebâ oldu.

11 Aralık 1984 – Salı / Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Ağabeyim saymıştım, yakın bilmiştim epey,
Sevgim saygım sonsuzdu, ummazdım böyle bir şey.
Olmadık bir sebepten, yıktın döktün ne varsa,
Öyle olsun bakalım, çok kırıldım Yusuf Bey!

Şubat 1994 - Konya

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

İçin için yanarım görünmez ateşlerde,
Bir tek sen biliyorsun, lakin merhamet nerde?
Söndü bütün yıldızlar, tutuldu gökte ayım,
Dünyamı zindan etti, çektiğin kara perde.

27 Ekim 1990 – Cumartesi / Bilecik

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Bu güneş de batacak, yarın doğan da elbet!
Her şafakta ben seni, bekleyeceğim Gülüm!
Bu divane bekleyiş, sürse de ilelebet,
Günleri halka halka, ekleyeceğim Gülüm!

Uzayıp yıllar yılı, bitmese de bu zincir,

Devamını Oku