Uzakta çok uzakta, bir yer var düşlediğim,
Kimseye duyurmadan, gizlice kışladığım.
Bunaldıkça dünyanın, gamından kederinden,
Kaçıp başka hayata, yeniden başladığım.
Haziran 1990 / Konya
Zaman akıp geçiyor, dur demek mümkün değil,
Yavaş yavaş sönmekte, yağı biten her kandil.
Vademiz nerelerde dolacak bilmiyoruz,
Peşimizde an be an, gün sayıyor Azrail.
3 Mart 2009-Salı/İzmir
Bilmezsin yokluğunda kahra düşmüş kim ağlar?
Yıllar önce terk edip, unuttuğun biri var...
Hala mahcup, utangaç; hala sana sevdalı,
Ve hep öyle kalacak, inan Mahşere kadar.
3 Kasım 1990 – Cumartesi / Bilecik
Öyle bakma yüzüme, bin pişman ağlamaklı,
Önemi var mı artık; kim günahkâr, kim haklı?
Kapına her gelişte, hüsranla dönüşümü,
Unuttum mu sanırsın, hala içimde saklı.
12 Nisan 1988-Salı / Ankara
Doldur Mehmet içelim, getir hele iki çay,
Markalar tükenmemiş, pek içmemişiz bu ay.
Demek arayan soran, olmamış eşten dosttan,
Unutulduk mu nedir, vay şu halimize vay…
22 Mayıs 1991-Çarşamba/ Konya
Döneceğim demiştin, nasıl da inanmışım,
Kapım her çaldığında, geleni sen sanmışım.
Alıp başım dağlara, gidiyorum yalancı!
Yıllardır beklemekten, bıkmışım usanmışım.
Ağlamakla dağılmaz, gönül bu kara bulut,
Gözyaşın yağmur olsa, yok artık ondan umut.
Hayata yeni baştan merhaba demek için,
Sil onu yüreğinden, artık tümüyle unut.
30 Eylül 1989 – Cumartesi / Ödemiş
Geldikleri gibi de, gidecekler aldırma,
O görkemli donanma, kahrolası ihtişam.
Umutları yükleyip, demir aldı Bandırma,
Bize uymaz elbette, esarette bir yaşam.
Yol verdi Karadeniz, rota çizdi Samsun'a,
Yıl iki bin yirmi, çıktı bir virüs,
Dünyayı bürüdü, kısa zamanda.
Bilmem yarasadan, bilmem pangolin,
Sırra kadem bastı; Çin'de, Wuhan'da.
Sandılar griptir, yahut nezledir,
Unut diyorsun dostum, kolay olsaydı keşke,
Nerden düştüm bilmem ki, ben bu ümitsiz aşka,
Sevmedi, sevemedi, kırık kalbim bir daha,
Sanki güzel kalmadı, dünyada ondan başka.
7 Ekim 1988-Cuma/Ankara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!