Sessiz sedasız kalkıp, haberim olmadan git,
Uykuya daldığımda, biraz geçince vakit.
Vedaya dayanamaz, durur yorgun yüreğim,
Vebalime girersin, bilesin Allah şahit.
28 Aralık 1988-Çarşamba/Ankara
Kâbus gibi bir şey bu, yaşadığım gördüğüm,
Bağlanmışım kalmışım, her yerimden kördüğüm.
Suçun yarısı benim, yarısı da kaderim,
Bir kafes içindeyim, ellerimle ördüğüm.
Sensin bana en güzel, ne İstanbul, ne Konya,
Başka bir kent istemem, sunsa ne varsa dünya.
Gözümde tütüyorsun, sabah akşam İzmir’im,
Cenneti hiç görmedim, ne gerek sen varsın ya!
25 Eylül 1991-Çarşamba / Konya
Her gece rüyamdasın, sanma uzaklardasın,
Bir buğulu âlemde, masalsı diyardasın,
Çevrende uçuşuyor, renk renk saydam periler,
Gözleri hep üstünde, sana hayran gibiler.
Saçlarını okşuyor, esip geçtikçe rüzgâr
Ben dalıp kalıyorum, sabah olana kadar.
Bir derviş demişti ki, aşkı anlatıp bana;
Kimine tatlı yeldir, kimine de fırtına.
Sakın ha, bu rüzgâra, fazla kapılma oğul,
Sonun hicran olursa, eser gurbetten yana.
4 Eylül 1990-Salı / Bilecik
Haydi, bir dilek tutup, Tanrı’ya yalvaralım,
İkimize yeniden, bir hayat bağışlasın.
Yürüyüp yeni baştan mutluluğa varalım,
Yarım kalan aşkımız, evvelinden başlasın.
Sen yine komşu kızı, ben aşığın olayım,
Kalbime saplandın bir mızrak gibi,
Ecelim sendendir bilesin Ey Yâr!
Sararıp solmuşum bir yaprak gibi,
İçimde bitmeyen çilesin Ey Yâr!
Kimi gün uykusuz gözlerim mahmur,
Bahara demiştin gelirim diye,
Bekledim baharı güz geldi geçti.
Aklına gelmez mi ölürüm diye?
Sensiz nice bahar yaz geldi geçti.
Sanırdım acıya gönlüm alışkın,
Geç kaldık bu mevzuyu, konuşmaya yeniden,
Gurura yenik düştük, ne yazık ki sen ve ben.
Artık her şey değişti, mevsim o mevsim değil,
Çağı geçti sevdanın, gitti bir kere giden.
28 Ağustos 1990-Salı / Bilecik
İşte geldim yine ben, düşüp gece yollara,
Biter mi hasretliğim, bir gün olur Ankara?
Her şey sılamda kaldı, dostlarım, yârim, ruhum;
O gördüğün bedenim, yanıp tükenen bir mum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!