Ne zaman kapanacak söyle doktor bu yara,
Bıktım usandım artık, yıllardır sora sora,
Çekecek hal kalmadı, bu dinmeyen sancıyı,
Korkarım götürecek, beni bir gün mezara
11 Nisan 1991-Perşembe / Konya
Sen gönlümün şen bağında,
Kor alevden bir çilesin!
Pervaneyim etrafında,
Yanmaya geldim bilesin!
Yönüm her an sana dönük,
Sen de haklısın dostum; yol uzun, iniş-yokuş,
Hayat bir mücadele, boğuş hababam boğuş.
Boş ver dönsün be dünya, hangi yöne isterse,
Kader deyip çekeriz, başa geleni Durmuş.
25 Kasım 1989 – Cumartesi / Ankara
Başım alıp giderim, biraz yalnızlık kastım,
Derdimi biliyorsun, sanma ki sana küstüm.
Beni bir sen anladın, gerisine inanmam,
Gidip de dönmemek var, hakkın helal et dostum!
Geldik dünya içine, gideceğiz velhasıl
Dönüşümüz ne zaman, bilmem nerede, nasıl?
Sahnede oynuyoruz doğaçlama bir piyes
Son perdeye ne kaldı, bundan sonra kaç fasıl?
Hangi çiçekte gizli, gönül derdine derman?
El uzat bir çare bul, yetiş imdada Lokman!
Her derdin devasını bilirmişsin duyarım,
Buna derman olur mu? Ellere gitti yârim.
Çarem yoksa ağı ver, bir yudumcuk içeyim,
Sessiz, sedasız kalkıp, bu dünyadan göçeyim.
Bu gönül kırık dökük, iflâh olmaz bir daha,
Çok ahımı aldın sen, girdin türlü günaha.
Dönüp bir gün geriye, af dilesen nafile,
Seni havale ettim, bundan böyle Allah’a...
27 Nisan 1989-Perşembe / Ankara
Neden kapıldım bilmem, bu karşılıksız aşka,
Görüp tanımasaydım, bir ömür seni keşke.
Hayalinle yaşarken, geçmiş bahar aylarım,
Anladım ki hayatta; düş başka, gerçek başka!
17 Ekim 1990 – Çarşamba / Bilecik
Sana diyorum gönül, dinle biraz bana bak!
Sen her dem onunlasın, lakin o senden uzak.
Gönül eğliyor belli, alaylı bakışından,
Hiç vicdanı sızlamaz, döktüğün gözyaşından.
Eylül de geldi işte, çöktü yine bir hüzün,
Sararan yapraklarda, kaldı o solgun yüzün.
Bir dahaki bahara; ne sen varsın, ne de ben,
Son sayfalarındayız, ne yazık öykümüzün.
1 Eylül 1988- Perşembe / Ödemiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!