İzzet Kocadağ Şiirleri - Şair İzzet Kocadağ

İzzet Kocadağ

Dinmese bir gün bile, hicranından kederim,
Kesmedim umudumu, bilirim Allah kerim.
Duyarsam bir gün eğer, el olup gittiğini,
Bil ki öldüğüm gündür, ahrete göç ederim.

23 Mayıs 1986 – Cuma / Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Tanrıdan dileğim, bu senin için,
Bana ettiğini, çekesin bir gün.
Ağlayıp inleyip yolarak saçın,
Kanlı gözyaşını dökesin bir gün.

Kalmasın dünyada nazını çeken,

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Böyle sevda mı olur? Usandım artık yeter!
Yokluğuna katlanmak, bil ki ölümden beter.
Adını her duyuşta, köz düşer yüreğime,
Bilmem bu gizli azap, öldüğüm gün mü biter?

16 Ekim 1988 – Pazar / Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Sen varsın ya içimde, bitmeyen sonsuz çilem,
Başka bir dert tanımam, yıkılsa dünya alem.
Kimse bilmez bu derdi, yalnızca bana ait,
Ne Mecnun ah eyledi, ne yandı böyle Kerem.

28 Mart 1985 – Perşembe / Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Yaslanmışım gövdene, halime bak da acı,
Yıl bitmeden içime, düştü bir garip sancı.
Bu son senemiz artık, aynı bahçe içinde,
Gerisi malum işte; hasretlik, çam ağacı.

31 Mayıs 1983 – Salı / Ödemiş Lisesi

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

O kara günde beni, koyup gittin gideli,
Ruhumu esir aldı, bir garip melankoli.
Alıp başım dağlara, çıktım lakin faydasız,
Edemedim gönlümü, bir an bile teselli.

Mart 1989 - Ankara

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Günah, sevap boynunda son sefere giderken,
Malı mülkü neylesin, teneşirdeki beden.
İster atlas kumaştan biçilsin itinayla,
Günahları arıtıp, aklar paklar mı kefen.

22 Ekim 1997- Çarşamba / İzmir

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Geliyorum anamdan doğduğum gün gibi bak!
Kefene sarınmışım, bedenim çırılçıplak.
Aslım sensin, neslim sen; döndüm yine bağrına,
Aç kollarını haydi, sar beni kara toprak!

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Sonunda döndüm işte, geriye memleketim,
Bilmezsin ki ben sana, ne zamandır hasretim.
Gurbete alışmak zor, dile kolay çekmesi,
Kalmak misali sanki dünyada öksüz, yetim.

13 Ocak 1995 – Cuma / İzmir

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Artık burda boşuna, esmeyesin ey rüzgâr!
Saçın çözüp de sana, salıverecek kim var?
Aradığın yârimse, o şimdi gurbet elde,
Bize üç tel saçını, bırakmadı yadigâr!

(Haziran 1989 – Ödemiş)

Devamını Oku