Bir çiğnemlik nutfeye binmişti tin
Ve son merhalede bekliyordu sin
Soyut boyutta dolaşan ey mümin
Sonsuzluk burağının terkisinden in
Ilık rüzgar eser, şehrin gecelerine
Umutlar buz keser, maphus hücrelerine
Yalınayak çocuklar, yatarken sokaklarda
Dansöz göbek atıyor, altın kakmalı konaklarda
Efor sarfederken gönülden aşıklar
Sönecekse eğer yürekteki ışıklar
Bilmeden aşık, ihaneti kaşıklar
Bu aşk sofrasına, şerh koyuyorum
Gönül mevsiminde esiyor, güzler
İmara açtım, örselenmiş sevdamı
Senin ellerinde büyüsün istedim
Tadilat gerektiren, bu yaramı
Kökünden kürürsün istedim
Kalp onarmak zordur, mühendis
Tekrar, sıfırdan yarat istedim
Ölümün çirkin yüzünü görmek
Ahirde başına çorap örmek
Günahları ateşe sürmek
Demek
Şeytanla yüzleşmek
Dünya hayatı, bir sigara dumanı
Ahiret, görünmez sonsuzluk
İnsan, dünya da bir rüya
Kabirde başlar, uykusuzluk
Dünya satrançtan bir tahta
Oyunu kuran kim
Piyonlar ön safta
Atları süren kim
Ana renkler, bölünmüş karelere
Tehlikeli oyundur, rulet
Bir anda değişir suret
Ortada bir tabanca
Masanın üzerinde
Ve 6 adam masanın etrafında
Gözler o nesneye odaklanmış
Ne olursun, yeter
Rüyalarımdan çık
Değişiklik istiyorum
Görünme artık
Kalbimi sana açamıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!