Çeşm-i cemaline kurban olduğum
Yunusla pir oldum alda gel beni
Kızgın çöllerinde yanıp öldüğüm
Mecnunla sır oldum bulda gel beni.
BOŞA YÜRÜME
Nimetleri vardır içmekten aş'a
Mevsimler mucize bahar dan kışa
Bakınca anlarsın toprağa taşa
Nefsi hoş edecek işe yürüme.
Rengi bizim kanımız
Feda olsun canımız
En güzel vatanımız
Kayseri geliyor kayseri.
Güçlü takım kurulur
Kıvırcığım
Özledim be kıvırcığım nerdesin
İstesem de artık seni göremem
Çok uzakta varılmayan yerdesin
Zindan oldu buralarda duramam
Özlemin var içime sığmayan,
Güneştin sen ufukta parlayan.
Gel desem benim gecelerime,
Günlerce, hiç sabahı olmayan.
Bu bahtımın tesellisi sensin,
Dokunma ha ırkıma sakın ola kızıl Çin
Uygur Türk’ün yarası kanıyor için için
Tarihe dönüp bir bak setler yaptınız niçin
Duracaksınız artık kutsal dava bizimdir
Sevda denen duygu gözlerde başlar
Orda yeşerdikçe kalbi ateşler
Şehvet için tene vurulmaz neşter
Çıkılmaz yollara girmiş bir kere.
Ne iffet kalmış ne his nede duygu
Ayrılık olmazdı hiç senle hesapta bizim
Leyla’nın közüyüm ben, gel artık mor çiçeğim
Yürüyorum çöllerde kayboldu ayak izim
Yunus’un bir sözüyüm, bil artık mor çiçeğim.
Sokaklar ağlıyordu yanık türkü okurken
Yaptıkları kalmayacak yanına
Gönüllerde yaşıyorsun sen Reis
Unutmayı yakıştırmam şanıma
Yüreğimde üşüyorsun sen Reis.
Fiyakası boldur bizim d-ayının
Kürkü veresiye, hantal ayının
Son temsilcisidir hıyar soyunun
İnsana benzemez, namıssız seni.
Konuştuğuna bak, alim sanırsın




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!