Sen yokken
Bir el çekerdi geceyi
Kesin senin elin değildi
Uzadıkca uzardı gece
Sen olsaydın anlardım
Zaten ben kendimde değil
Bir şehir bazen çok eskitir insanı, yaşlandırır. Bazen hüzne boğar bir şehir, bazen ağlatır yağmurları. Çıkmaz olur her yol o şehirde, anlaşılmaz olur en açıkta bile. Bazen gözün hiçbir şeyi görmezken bazen göz gözü görmez siste. O duyguya kapıldığın an işte;
Gitmek gerekir o şehirden bir ötekine… yüreğinde götüreceğini bile bile gitmek gerekir bazen. Sırtında sadece sırt çantan değil taşıdığın, onlarca yük ve anı, elinde bir çocuğun gözyaşı… usulca ve derinden gitmek gerekir şehrin en ana caddesinden.
Bir yolcu otobüsü yada bir okul servisi ne fark eder ki bir gezide olabilir seni o şehre götüren…aradan on yıl geçmiş olsa ne fark eder. Son kez bindiğin otobüs otogardan giderken şimdi seni aynı otogara getirmiş ne fark eder. Biliyorum mutlaka bir şeyler fark eder içini titretir o şehrin sokakları, her caddesi her köşe başı aklına bir şeyler getirir. Belki tanıyamazsın el ele dolaştığın caddelerindeki hüznü anımsayamazsın belki çay içtiğin kafeyi, oturduğun parkı.
Eskimiştir her şey gibi duygularda hissettiremez sana o ilk anı…Eski şehir olmuştur artık o şehir. Sen içinde yaşarken eskileri beklide yep yeni bir şehirle karşılaşırsın kim bilir…kim bilir belki aklının ucundan bile geçmez bazı şeyler, zerre hatırlamazsın…sanmam sen kendi içinde içten içe yanarsın.
Eğer düşerse gözünden bir damla yaş o şehrin her hangi bir taşına, sen sil değmez bu göz yaşına.
Sen utanma kader utansın, o yansın. Doğru kişiyi bekler zaten hep insan, kader değilmiş denir, kader istememiş ki eğer kader istememişse zaten doğru kişi değildir. (7 güzel adam dizisinden)
kaç kez af dilesem
senden.
özürlerimi alt alta mı dizsem?
küçük bir kağıda,
yazılan
ve cüzdanda taşınan bir
Bundan sonra
Senin adın ‘güzellik’ olsun
Mesela Bahar dalı olsun
İster misin? Kuşlar oraya konsun
İyi şeyleri anımsatsın hep ismin
Güzel şeylerle anılsın
Şimdi;
Sen bu şehirdesin ya
Güneş bir başka doğacak
Ay geceye;
Yıldızlar daha parlak olacak
Ama gözlerin,
Doğum gününde,
Üç-Beş şiirdir
En güzel hediye
Oda;
Yazmaya başlanmalı yedi gün önce...
Seni aramamam seni unuttuğum anlamına gelmiyor biliyorsun demiştin bir keresinde…Biliyorsun kalp kalbe karşı..seni görmüyor olmam seni görmek istemediğim anlamınada gelmiyor biliyorsun…Gözden ırak olan gönülden ırak olurmuş değil yani…diyorsun. Gerçekten Kalp kalbe karşımı yoksa kalp kalbe eş mi? ...sanıyorsun. Çok iyi bilirim oysa onu aramamanın onu sevmemek olmadığını, çok iyi bilirim görmedende deli gibi sevildiğini, evet bana çok yakın bir duygu sesini hiç duymadan da onu özlemek, evet bana bir o kadar uzak bir şey sarılıp, öpememek…aynı gökyüzünün altında olduğuna şükretmek bazen, bazen aynı evrende…dünyada yaşadığını bilmek bile güzel…Güzel bir insanı kaybetmek bazen bana çok yakın…
Evet ona satırlar dolusu mektuplar yazamamak kuşları kanatlandırmaya engel değil, o mektupları postaya vermek, sonra gidip geri almakta zor değil…o satırları okuması da kolay değil bir sevgilinin gözyaşlarıyla dağılan mavi mürekkeplerin arasından…o mektupların oysa sevgiliye hiç ulaşmamış olduğunu bilmekte bir o kadar zor değil.
Evet onu aramaya çalışmakta zor değil mecnun gibi çöllere düşmedikten sonra,Ferhat gibi dağları delmedikten,kerem gibi dillere düşmedikten sonra…o senden gittiyse ona gitmemek, ona engel olmamakta zor değil…kalbin engel olmadıktan sonra.
yine sen yoktun bugün,
oysa yüreğimde çocuksu bir sevinçle geldim,
elimde çiçek yoktu ama, sana yazdığım şiirlerimin olduğu defter vardı.
oysa sen yoktun yine;
hasta dediler, işte o an yüreğimden bir parça koptu, gözlerimi kapatıp seni düşündüm
acına ortak olabilseydim keşke, hatta hepsini yüklenebilseydim,
Sana yenildim önce
Bütün yenilgilerim bu yenilginin bir devamı
Diye avuttum kendimi
Peşin sıra gelmek yerine…
Seninle güzel olacağını biliyordum hayatın
bazen kader ister yanmanı
bir aşk için
küle dönmeni
belki de küllerinden doğmanı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!