İsmail Özabacı Şiirleri - Şair İsmail Öz ...

İsmail Özabacı

Sen beni bıraktığında çok küçüktüm daha, çocuk ruhum büyümemişti. Zamanla anladım gitmenin ne demek olduğunu, yalnız kaldığımda hayatta… gerçekten önemliymiş tüm gitmeler geç anladım.
Bir anda büyüdü çocuk ruhum büyüdü ve yaşlandı, hani filmlerdeki gibi ’10 yıl sonra’ yazarlar ya. Saçlarım siyahtı belki, ama ruhum beyazlamıştı bile gidişinle. Kırılmıştım bir kere küsmüştüm sana tüm masumluğumla..niye haber vermedin gitmeden önce?
Sonradan söyledi arkadaşlar –‘ olmuyor..onla’ demişsin. Bana söyleyeseydin ben onlara söylerdim zaten ‘ neden olmadığını’ söylerdim ben onlara ‘çok sevmekle olmadığını’…
Geride kalan hep gidene sitem eder bilirsin, giden bin pişman geride kalana…ve ortada kalır büyük bir aşk,sahipsiz terk edilmiş,parçalanmış…yıllar sonra ne kadar birleştirmeye çalışsan da bir pazılın parçaları gibi, bir türlü aslı gibi olmaz…kalbine vurulmuştur o mühür ‘ASLI GİBİ DEĞİLDİR’…
Gözyaşlarını durduramadığında anlarsın,zamansız,belli belirsiz,tanıdık tanımadık,olduk olmadık yerde aktığında..hemen teşhisi koymuştur herkes oysa; majör depresif bozukluk. Kimse sana sormaz oysa adını koyarken, kulağına fısıldarlar sadece bir çiçek adı da olabilir bu bir eski kavuşulamayan sevgili adıda, ve bir gün bu isim saçma sapan bir hastalıkla yan yana yazılır..bir kaç kutu ilaç alınır ama kimse bilmez o ilaçlar mideye gider kalbe gitmez…
Hayat yukarıdan bir yerlerden bakar bu olanlara, parçalanmış hayatlara üzülür mü bilinmez? ama küçükken söylediği bir söz gelir akıllara; hak belaya gelir…

Devamını Oku
İsmail Özabacı

-‘Seni kendi haline bırakıyorum artık…git yada kal ve kendi başının çaresine bak’ (kalbim) demektir bu biraz. Tabi başarabilirsem diye de bir not iliştirilir hemen kenarına, bir çatal iğne ile bir ucu kalbine batan…
Bende dahil hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değildir denir, bu birazda sen kendini ne sanıyorsun demektir. Giderken söylenir bazı şeyler, biri uğurlanırken, gözler dolu, boğazda bir hıçkırık, ağlamaklı bir ses tonuyla… gülümsenir ama sadece gıcıklık olsun diye (hayata) …
Sen diye başlanır sözcüklere, büyük bir bencilliktir oysa bu ben den öte! Daha önce aklın neredeydi denir, şimdi mi geldim aklına? her şey iyiyken iyiydi de şimdi ne oldu? diye sorarlar adama…
Hiçbir cevabı yoktur kaybolan yılların ve hiçbir geri dönüşü yoktur geçmiş senelerin…ve tek bir şey vardır geçmişten değişmeden gelen, onu da kalbine sor? Seni engelleyen şeyi? ve gitmeye sürükleyen…
Her şey kendi halinde giderken, yavaş yavaş azalır mesajlar, cevapsız çağrılar başlar, soğuk konuşmalar, ilk bahara girerken bir mevsim bir şehirde kalpler kışa girer yavaş yavaş, soğur…bir kelimeye sığar mı? koca bir AŞK, oysa hiçbir ortak harfi yoktur BİTTİ ile…
Bitti demekle bitmez saplanır kalbine…öyle büyür bir çakıl parçası gibi, yada bir kitabın arka kapak şiiri gibi içinde. İşte o çakıl parçası koca bir DAĞ olurda içinde nasıl taşırsın? Üzülme sen kimseyi kendi haline bırakamazsın…

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Geçmiş olsun….

Biliyorum geçmiş olsun demekle geçmez bazı şeyler… silinmez yüreğinden izler. Kaza denir adına, habersizdir oysa birileri uzaklarda, son hoş çakaldan sonra yaşanır her şey...bu kez gidiyorum denir ve gidilir. ALLAH esirgemiştir oysa, bağışlamıştır birilerini birilerine, çocuklarının annelerine…

Geçmiş olsun…

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Ey...
esmer hüzünlerimi
gözlerimden okuyan yar,
ancak sana yakışır
Ey le başlayanlar...

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Eksik kalır
hep bir yanım
sen yoksan
için için yanarım

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Ey...
esmer hüzünlerimi
gözlerimden okuyan yar,
ancak sana yakışır
Ey le başlayanlar...

Devamını Oku
İsmail Özabacı

karşında öylece dimdik durduğunda hayallerini çalan adam, gözlerinin tam içine bak...bak ki korksun sevginden,büyüklüğünden.Gitmeye cesareti kalmasın, kalmaya hali. Gideceği başka bir yolu kalmadığını anlasın, hayal hırsızının. Aşkta asla eşitlik yoktur. Eş olmasın sana, aşk olsun sadece ona. Büyük bir aşkı bir yangın yerine çevirip giderken, arkasına bile bakmayan hayallerini çalana.
Hiç acele sevmedim oysa ben seni...yavaş yavaş sindirdim içime. Bir Nihavend makamı gibiydi ve nihayet bitti. Susuyorsun, saklama kendini benden giderken. Issız olmasın gecelerin, çatı altları,kuytu köşeler mekanın...bir canlı müzik bir kafede hiç çalmasın eğer bir aşkı unutturacak sa...hayallerini çalan adama...

Gitmek demiştim ya demin...hiç bir gemi demir atmaz bir limana, ağır ağır yol alır oysa en güvensiz zamanda...bir deniz feneri gibi aydınlattı gözlerin yollarımı..giderken habersiz...
şimdi senin durduğun yer, vazgeçişlerinin başladığı yerdir. En iyisi de sevgili giderken en sevdiğini yanında götürmektir. Hayallerini çalarken bir adam bunun farkında bile değildir...

Devamını Oku
İsmail Özabacı

‘ ev’ arkadaşın olur eğer yalnızsan...’kapı’ komşun olur eğer bir saat onla konuşursan…
‘darmadağın’ olur evin hayatın gibi eğer sen hayatsan…’baş ucunda’ olur eğer hastaysan
‘yorganın’ olur eğer sen derin bir uykudaysan…ve eğer yorgunsan sana bir bardak’ çay’ olur.
En zor anında ‘can’ olur kalkmakta zorlanırsan…’gözün’ olur görmüyorsan ve ‘sesin olur duymuyorsan…bazen bir ‘dost’ olur konuşmak istiyorsan bazen bir ‘arkadaş’ yaslanmak istiyorsan ve bir ‘omuz’ olur ağlarsan…
Ama ‘sus pus’ olur sen susarsan, en büyük sırrını tutan ‘küp’ olur anlatırsan…
Bazen ‘işin’ hayatın olur, yaşamdan zevk almıyorsan…’gökkuşağın’ olur sen güneş açarsan…’gülümsemen’ olur kahkaha atarsan…’bayram sabahın’ olur yaşarsan…hayat bu ya işte!

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Büyük şehirlerin kalabalıklarında(kırmızı ışıktan geçerken mesela) kaybolmayı seviyorum, yabancı bir evde küçücük odamda seni hatırlatan altı çizili kitapları okumayıda...
Yanlış otobüslere binip kaybolmayı seviyorum, sonra birden inip bilmediğim bir yerinde en yakın çiçekçiyi seviyorum...seni hatırlatan
Büyük şehirlerde yalnızlaşan aşkları seviyorum, büyüyen aşkların eski acılarını seviyorum.
Elindeki çiğdeme sımsıkı sarılan, durakta bekleyen, karşıdan karşıya geçenleri seviyorum. Dondurucu soğukta dışarıda sigara içenleri seviyorum,soğuktan al olan kırmızı yanakları seviyorum...kırık gizli bir kırmızı gülüde yanaklarına benzeyen.
Bir yol kenarında öpüşen liselileri (yol kenarında olmaz ama) seviyorum. Karda olsa her yer, ekside olsa seni düşündükçe içimin ısınmasını seviyorum...
Nefesin gibi kokan Karanfil sokağı, yıldızlar gibi parlayan Tunalı Hilmi yi seviyorum.(Gözlerinde yıldız yıldız) Sakarya Caddesinden geçip Kızılay ın göbeğinde kendimi bulmayı seviyorum,

Devamını Oku
İsmail Özabacı

Bir Harf neyi değiştirir ki?
Kelime olmayınca,
O kelime neyi değiştirir,
Dudaktan çıkmayınca…
Ve kalbe dokunmayınca sesin
O dudaktan çıkan

Devamını Oku