sonsuz bir bekleyiş benimkisi
ufka takılan hayallerim
gemiler dönerken geriye
ellerim bir tualin fırçaları gibi
dokunurken denizin ses/sizliğine
Ödünç versem kendimi
Hüzne banılmış kelimelerimi
Ayıklar mısın
Ayıkmam için
Sonra tuvalime dokunsan
ücrasında kendimin
öyle çok şey var ki
konuştuğum
bakmayın sirkteki palyaçonun
mutluluğuna
nedense
-di'li geçmiş zamanları sevmiyorum
şimdiki zamanda yaşamak varken
-miş, -muş'lu halleri de...
ne öyle
masal dinler gibi.
çekerken
yalnızlık bile yalnız
içimde bir şiir var
salya sümük
sana yazılmayı bekleyen.
Ölüme yazılmışım,
sıramı bekliyorum.
Yokluktan, kıtlıktan değil,
sabır hiç değil.
Sol anahtarını kaybetmiş şarkı gibiyim
O bildiğin türkünün nakaratı benim
Günlüklerim oldu
Kurşun kalemden
Tâ ki sana çıkana kadar yolum
gurbetindeyim ömrümün
sürgün tadında
bir imtihan
sürülen ben miyim
sâhi ben kimim
Hey Voltaire!
Sen,
John Locke okurken
habersiz
Ebû Zer'den
Bourbon idam sehpasında!
özledim
ben haberi olmayan birini
benden
çalınca yüreğimin kapısı
aralandı aşkın sofasına
girince nazarımdan süzülen gözleriyle




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!