Kirpiklerin gündüzü örttü,
Bu da ne gece mi kayboluyor?
Zamanı tüketen genç bedenin,
Ölümün varlığını mı sorguluyor?
Dün duydum;
Adını sayıklıyordu gece
Ne bileyim aydınlanmaların arasında
Nâr koyduğunu yüreğime
Dolmabahçe altın kakmalarıyla dar
Tutunur her bir tahta küçücük yetimler, hakkı var
Bilmem,bilemem terkeder giderim
Ne bu dünya; ne de öteki benim...
Koynuma kadar sokulmışcasına kıyamet,
Kıyameti yaşıyor ruhum
Göz kırpıyor gökyüzü şeytanca,
Sanki beni aydınlatmak istiyor...
Belki kopar ardı ardına kıyamet
Velvele koparma
Yıkma, ehlileştir ruhunu
Aşk budur deyip kendince
Avun avun dur!
Pat, küt, çat, hır, gür, vız, tırıs
Bu gürültülü dünyada yaşanmaz...
Kar
........................................sıcak sessizliğim üzerinde gezinme artık
Maziyi andırma
..........................içimde darmadağın bir çığlık
Çığlık oluveriyor yanlızlık
Dert değil gece
Ayin yoksunluğu ya da
Dert değil...
Bir kus yavrusu düşer dalından
Toprak sımsıcak anası
Çiçek gölgesine serilir masum
Git; ama aşkı dokuduğum kilimi çiğnemeden
Sofamdaki aydınlığı cebine koy da git!
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa;
Bütün yenileri yok pahasına satıp da git!
Dilemma, ah dilemma
Ne ikilem yaşadıysak iki kadın arasında
Hayallerin ikilemini soktuk hayatımıza
Şimdi bölüştür ne varsa
Nedeni olmayan sarsıntılar uykumdan etmiş beni
Bir yudum su ile geceyi içmişim
Gece; bir bardak dolusu gece...
Karanlığın da fotoğrafını çekebilir miyim
Hangi hayalin yansıması bu koca sessizlik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!