Kafesine al beni koca şehir
Yumak yumak nefes nefes sar beni
Tutulan dalgalarınla ıslak
Sahil şeridinle sınır kıl beni...
Düşürme uçurum uçurum
Soluğu mezarlıkta alırdım Maraş'ta
Özgürlüğüm bir saat ölülerle konuşmaktı
Çiğnenmiş yaprakların arasında
Aradığım bir nebze ölüme yaklaşmaktı
Şehirler tutuldu aydan önce
uyuyor musun?
düşünüyor musun?
nesin sen?
kapı önünde pisleyen
mi mi mi mi yav...
kedi gibi...
Kolay değil sevmek
Kolay değil;
Bir sevgili yamacında gülümsemek
Şah Mat Şah Mat Şah Mat
Yenilirsin,üzülürsün...
Herşey karanlık bir odaydı
Her eşya geyik boynuzundaydı
Ürkek hareketsiz bir toprak
Ruhuna uzanmıştı
Herşey karanlık bir odaydı
Kırık bir kalbi taşımıyormuş aşk,
Gitmekte çözüm değilmiş rıhtım rıhtım
Vurulmak ya da dalga dalga...
Eseri tükenmiş bir ruhmuş,
nafile anlatma yâr!
Rüzgarın önünde bencil bir çocuk gibi,
Sapan çatalı saçlarında oyunlar düşleyen
Kimdi?
Geçemedi önüne bu aşkın;
Aşk önünde yekpare duvar,
Daha gelmedi melek yedi katından
Cehenneme gidemeyecek kadar çocuğum
Yaşanan herşeyin bir sonu varsa
Tükenen sevdaların mabedi olurum
Rüzgarın sesi bir agudur yavrum benim
Seni getirir...seni getirir de tamamlar beni
Özledim seni...özledim de nasıl desem
bir aşağı bir yukarı...
dağıtır beni...
Ayrılık,
uçmayacaktı hani toz pembe gençliğim
dağılmayacaktı hani dalga dalga,
taşlar...
Düşmeyecekti çocukça gülüşüm bir art niyetliye
satmayacaktım içtenliğimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!