aman be tayfa takma buna da
hacı da değilsin,
çivisini sen çıkarmadın ki dünyanın
çekiç kimdeyse o düşünsün...
Aslını devşir bu yolun
Asıl olan küle bir isim
Şaklasın pervasız kırbaç
Her harfin üzerinde
İsim bana ben olsun
Gece çabuk bitti bak güneşe
yeni yeni doğuyor şakaklarımda
bir bakıyorum ki ucunda
ucunda dünyanın uzanıyorum!
sen miydin gizlice yerleştin gölgem yerine
Bir eğri deniz,
Martı içinde derya...
İstanbul!
İki kıta arası bir kaş,
İki kaş arası bir doğu...
Medeniyetin elması ki parlak...
Çok tükettim ömrümü sana gelene kadar
Yıpranmış hayallerim artık geride kaldı
Çok çiçek soldurdum sana gelene kadar
Cehennem gecelerim artık geride kaldı
Hayat savaş sonrası bir köhne duvar
Bak yine bitiyor ardı kalabalık bir gece
Kırklaşmış bir hayata dünyayı bırakıp
Kralsız,sultansız,devletsüz
Şehrimi kuracağım uzayın en güzel yerine...
Mavi kundakta bebekler ölür
Her aguda elverişsiz bir akşam
Gökyüzünde Bethoven ölür
İstanbul titrer, titrer ne yapsam
Yaşam iki iklim
İki kalp
Dağ taş diyar diyar bağrımda
Yeşeren her yeni filizle
Ey sevgili merhaba!
Sensizlik sancıdır canımda
Bir bulut belirdi afakın gölgesinde
Tepelerde bir kuş dolandı önce
Siperlere inen her bir bomba kan patlıyor
Siperlerde zulüm var
Ölüm ve işkence
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!