yalan söylüyor
hiçbir zaman sevmedi dünya bizi
tutmadı ellerimizden bir öz anne gibi
en küçük hatalarımızı
görmek için bekledi
en büyük cezaları kesmek için
her gidenin bir yürek yarası vardır
vebadan da feci
karantinaya düşürür insanı
her gidenin güzel bir yalanı vardır
adım adım çirkinleşir
beden beden dolaşan sürgün ruhum
sende bulmuşsa huzuru
kim ne diyebilir ki
büyücü misali kalbime dokunan parmakların
tüm dertlerimi almışsa içimden
mutluluktan bir bulut
sevdalı oldu
hüsranları bir kenara koydu
ağlamak nedir unuttu
ama avuçlarından yaşlar dökülüyordu
tutkuyla sardı toprağın kalbini
bize bir zafer şiiri lazım şimdi
yaralı gözlerden
mutluluk gibi dökülen
kan sunağında ölüm gibi biriken
diyeti iki canla ödenen
kemiğe saplanan ok gibi acıyla çıkarılan
ezanın Türkçe okuduğu yıllardı
kan kusar
ve veremden ölürdü insanlar
balo salonlarında fraklı beyler
ve sahnede bale yaparken hanfendiler
kuru ekmek için çırpınırdı fabrikalarda işçiler
aynı kitabın
farklı sayfalarına yazmışlar bizi
bazen karşılıklı
bazen ardı ardına
sen bir şiirin ilk
bense son hecesinde
aşkı itiraf için
sol yanından
kalbi çıkartıp
göstermek mi gerekir
bir bakış
gözler ağladıkça
kalpler büyürmüş
gözler güldükçe
kalpler küçülürmüş
bu ne talih ki
kalbi büyütenler hariç
ne kadar gitsem de uzaklara
nedendir bilmem ama
bir şeyler getirir beni sana
hani tutuştuğunda denizler
ölüm mavisine çaldığında dalgalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!