tüm dünyanın bildiği bir sır gibi
saklamalı bazen
güneş gibi mesela
herkesin gördüğü
ama kimsenin yanına varamadığı
Gece bir ay sundu bana
Bir dolunay
Tüm karanlıkları aydınlatan
Göğün yalancı yıldızlarını söndüren
Pörsümüş aşkları gün yüzüne çıkaran
bir şiir yaz benim için
kan damlasın mısralarından
tın tın dökülsün canım
hece hece yok olayım
varlığına karışıp da can bulayım
öldürürken biraz daha merhametli ol istersen
parmaksız ellerim kanıyor kalbini ararken
nasıl da korkuyorum bilemezsin
yok saydığım o şeyden kaçarken
gölgeden bir ben kapanıyor ayaklarıma
bu şiir
yokluğunun cehennemine dair
yaktığın ateşte yürür
ve üşür ayaklarım
hayalin buzdan bir dağ gibi
parça parça yıkılır
saatler hariç
zerreden küreye
her şey tersine akıyor
benim gibi
kainat ruhunu arıyor
hiç kimse bir başkasında bulunmuyor
acı, cezalandırmaya geldiği vakit
bir başına bulacaksın kendini
yollar yorgun çıkacak karşına
titreyecek ayağını bastığın yerler
güneş karanlık bir perdenin ardından bakacak
bir çölün yağmur hayali kadar
kalpten kırılırsın
yağmur olur
kalbinin çöllerine yağarsın
gözyaşların çorak boşluklarda yok olur
ağlarsın
mutluluk ki
kalbinden doğan ne güzel bir güneşti
batmaya doğru yürürken
içim ürperirdi
vazgeçerdim her şeyden
yağmur altında yürümek vardı ya şimdi
çocukluk günlerimin saflığıyla
annemin eteğinden tutup paytak paytak
ıslanmak vardı o onurlu kadının yanında
kitaplarca bilgiyi bir bakışıyla yüreğime aşılayan
o içli kadının yanında yürümek vardı ya şimdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!