Dünyanın en cesur, en yiğit, en vatansever milleti, Türk Milletidir. Bizi böylesine ayrıcalıklı kılan, imanımız, inancımızdır...
Kalp arar, dil arar, göz arar seni,
Varlığın lütuftur, yokluğun zulüm,
Ay ve yıldız kıskansın güzelliğini,
Sevdiğim, mis kokulum, solmayan gülüm.
'Bir' olanın yolunda,
Yürüdü yüreğimiz.
Hak davanın cenginde,
Bükülmez bileğimiz.
Üstün tutmak için Hakkı,
‘Allah’ der hep dilimiz.
Ve gece ilerlerken usul usul , ben bir çorbacıda seni yudumladım sıcacık. Olmasan da yanımda, hayalinle oturup, koyu muhabbete tutulduk. Aldım avuçlarıma avuçlarını, gözlerinin derinliklerinde kayboldum. Ve aktın yüreğime ılık ılık. Şimdi sen belki , çocukça bulacaksın beni, belki de muzipce güleceksin. Kim bilir belkide hadsiz diyeceksin. Bense, adını andığımda ve düşündüğümde seni, pişmansızlığın zirvesine tırmanıyorum. Adını koymasamda bu tarifsiz lezzetin, mutluyum işte ...
Bir düşün niye düşünüyorum,
'Söz ola, beri gele' mi hayat?
Nitelik yoksa anda,
Varlığımız bayat!
Ben anlamam, şiirden, şarkıdan, sözden ,
Canımdan söylerim, yürekten, özden...
Kal başka, dil başka, yol başka, hâl başka,
Nasıl sahip çıkıyorsun söyle sen aşka?
Sözü, zihninizde sert bir yumruk yapıp,
balyoz gibi kendi benliğinize vurduğunuzda,
Ruhunuzun haklı haykırışına cevap vermeye başlıyorsunuz demektir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!