Aşkı ten temasından öteye götüremeyenler ne bilirler yar için yanmasını. Üç beş süslü lakırdıyla 'Seviyorum' denmez, seven sevdiğine köle olur!
Zift karası gecelerde,
Aydınlık yarınlarım diye senin için dua ettim...
Sonbahardı gözlerinin içine düşüşüm, kalbimin titreyişi,
Beş köşeli yıldız gibi asıldı ismin, ruhumun semasına,
Gün ve gece, ne güzel oluverdi seninle,
Bahtımın dönüşüydü, sevdamın hümasına.
Diriliş müjdesiydi, ellerinin ellerime değişi,
Ve dolaşırken parmak uçlarım, saç tellerinde,
Yürüyor dağlar üzerime,
Yıldırımlar çekmiş kılıcını,
Örümcekler örmüş ağlarını,
Bu nasıl çaresizlik?
Gök ve yer sıkıştırıyor,
Daraldım!
Titresin kalbim, üşüsün sarsılsın,
Nasılsa ısıtırsın, orda sen varsın !
Sev ki, keyifle vursun davullar,
Sev ki, zurnalar neşeyle üflensin,
Sen sev ki, aşkla çalsın teli bağlamanın,
Emaresi okunmasın ağlamanın...
Sev ki yaşayabilesin!
Sevmek,
ince ince nakış dokumak,
Sevmek,
gönül telinde aşkı okumak...
Sevmek,
varsa, yoksa sevmek !
Söndü mumun ışığı, gömüldü karanlığa gece,
Yas ilan edildi kalbimin ülkesinde,
Aşka çıkma yasağı,
Ve ben kaldım öylece…
Zamansız yakalandım resmine hazanın,
İslama sırt çevirdi, sözde Müslümanlar;
Dilde Allah diyen, münafık oldu!
Kalbini karartmış, yüzde sahtekarlar,
Bu dine en büyük zararı oldu.
Laf başı gelince; bayrak benim diyenler;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!