külü kalır ya üstünde
yalnızlığın ötesine geçtiğinde
öyle bir erimiş ki tenimde
özümde saklı bir yara olmuşsun
çaresi yok!
kesip atılmıyor ki, kıl testereyle…
kandil mi yandı akşamdan
titreyen alev ne anlar aşktan
bir yürüsen izinde bulsam
yoksa ömürden kayıp mıyız
küskün uyandı sabahlarımız
Hayatın değişmesi için erteleme kendini
Bu günden başla yürümeye
Günaydın de önce aynadaki aksine
Ve iyi akşamlar seni uğurlayıp karşılayan kapına…
Belki delice…ama değer
komşum kapıda bozuk çalıyor
vakit kuşluk vaktinden haber veriyor
bir yar vardı, şikayet ediyor
sazıma lacivert renk doluyor
kalemden kırık kelimeler düşüyor
fırçamdan siyah damlıyor
iplerin koptu demek,
sahnen devrildi
incinen damarın kanamalı mı kaldı
hüzün taşırdı adımlarını...
kilitleri kırılmış odaların
mutlu günlerin ardından gelen sen
davanı kaybettiğini göreceksin
saçların bensiz dolaşacak
eskisi gibi taranmayacak
kırılacak aldığın her tarak
işte öyle bensizlik karşılayacak seni...aldanacaksın!
kozaları bozulmuş kelebeklerin
artığı atılmış pencereme,
bir avuç hüzünle
ekmek kırıntısı gibi serpiyorum kuşlara…
telafisiz
Koynumda ekşi uykular
Kulağımda meşgul çağrılar
Dudağımın kıyısından akan özlemli şarkılar…
Hadi kaç kaçabilirsen
Kalbinde patlayan bir aşk var!
“Külliyen Zararda Düşler…”
istifa ediyorum aşk gözlerinden
ben şimdilik silindim
yeniden kendimi çizene kadar
bağışlayın beni… avuçlarından şarap içmişim
İlginç bir kalem, dili acıtatlı, mert söylemleri var, şiiri yazar gibi değilde yaşar gibi sanki, Amatör ruh halleri gördüm kendimce, zekası öteleyici sanki, hesap kitap yapmadan laf etmek zor bence, bu yüzden okuyucuları fazla söz edemiyorlar kendisine. Yerini dolduruyor, kesinlikle iyi şair olur. ...