Sensiz olmuyor bir tanem
Ne renk renk güller
Ne allı morlu çiçekler
Anlamlı şimdi
Ne gökyüzünün maviliği
Ne denizlerin büyülü dalgaları
Erciyes’in başı karlı
Yüreğimin közü harlı
Öter bülbül bitmez ahı
Söyle gönül söyle
Nasıl unutayım ben
Bahtı kara nazlı yarı.
Saçlarının bağını çözemedim
Çözemedim ki ben
Şehla gözlerinin rengine
Doyamadım doyamadım ki ben
Yüreğimi serinleten gülüşüne,
İnce derin süzüşüne
Sanma ki bir daha yeşerir
Kuruyan sevgi tomurcukları
Baharda filizlenen dal gibi
Ömrün sonbaharında.
Geldi de geçti artık
Bahar zamanı
Hüzün rüzgârları eser sensiz her gece can ocağıma
Sanma ki unutturur seni bana, sensiz geçen zaman
Ahu gözlerine bir tutku ile başlamışken gönül sevdam
Sen gidince öksüz ve yetim kaldı son baharımda.
Bir damla düşse yanağına can evimden vurulurum
Zemheri ayazı düşer o an can ağacımın yaprağına
O ki, ''Mümin, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir'’ diyen Peygamberdi,
Kulun kula yaptığı zulmü, vahşeti, ihaneti görse; tövbe benim ümmetim bu değil derdi
Hor görme garibi
Onun da ak saçlı
Bir anası vardır,
Belki bir sevdiği
Birde yolunu gözleyen
Sürme gözlü balası vardır
Deniz yosunu gözlerin sonsuz bir semaydı
Duygularımın ilk kıpırdayışını içten tattığım
Ömrümün ilk sayfasında senin ışığın vardı
Şimdi sensiz kızgın bir çöl gibi susuz kaldım
Beni ilk heyecanlandıran o hülyalı bakışlarındı
Bir bir dizdi gökyüzüne yıldızları
Sonsuzluğa serpti her birini, Tanrı
Derin denizlerle soğuttu ateş küreyi
Çiçeklerle süsledi, renklerle bezedi,
Nehirlerle, göllerle donattı
Havayla kundakladı yer kabuğunu
Erkekler her gördüğüne çözmeseydi uçkurunu
Küçücük yosmalar beyhude fahişe olur muydu?
ANALAR DOĞRU SÖYLÜYOR DA
ENTEL FAHİŞELERDE İŞBİRLİKÇİLERDE SORUN
ŞEHİTSİN VATANI KORUDUN DE DAĞLARDA KIRDIR PLAKETLER VER KALANLARA ÖDÜL VER
SONRA PARDON
SAYGILARIMLA
ANALAR DOĞRU SÖYLÜYOR DA
ENTEL FAHİŞELERDE İŞBİRLİKÇİLERDE SORUN
ŞEHİTSİN VATANI KORUDUN DE DAĞLARDA KIRDIR PLAKETLER VER KALANLARA ÖDÜL VER
SONRA PARDON
SAYGILARIMLA