Akşam olur, efkar basar derinden,
Hatıralar sıralanır peş peşe...
En gizli arzular oynar yerinden,
Dürter bir el gönüldeki ateşe...
Duygular ustaca geçer hücuma,
Altında sıcak su, koynunda nehir,
Yunus’un diyârı ey kutlu şehir.
Çağlara göğsünü germişte gelmiş,
Selçuklu,Osmanlı görmüşte gelmiş.
FİDAN DİK KARDEŞİM
Ormandır toprağın ciğeri,canı,
Fidan dik kardeşim şenlensin vatan.
Gözün gibi koru yakma ormanı,
Fidan dik kardeşim şenlensin vatan.
Azalıyor kabir ile aramız,
Dostlar birer birer göçüp gittiler.
Ne zaman bilinmez ama sıramız,
Hepsi birden bire uçup gittiler.
Çıkacağız bu dünyanın kolundan,
Madde çamuruna battıkça battık,
Çekip çıkaracak el gerek bize,
Dava hamuruna ihanet kattık,
Arıtıp yumaya sel gerek bize.
Bizi bize anlatmalı romanlar,
GEL HELE
Kaç mevsimi yele verdim sordun mu?
Yeter gayri hele,hele gel hele.
Fikire fikirle cevap olmalı,
Silahların yeri savaştır gencim.
Kalplere hoşgörü, sevgi dolmalı,
Sizler geleceğim, sizler güvencim.
Ayrılığı, gayriliği atınız,
Ha bugün, ha yarın deyip durursun.
Yılları harcarsın boşuna gönül...
Bir sabah mı olur, akşam mı bilmem,
Ecel dikilecek başına gönül! ...
Nefsinin düzeni, hilesi çoktur,
İ
Mana içinde mana, sır içinde sır gizli,
Galeksiler arası kaç milyar asır gizli,
Senelerin ardında esir kalır anılar,
Nisyan içinde uyur binlerce gül benizli.
Söz yalama,sistem laçka,çark bozuk,
İpler gerildikçe gerildi Ali.
Çaktılar irtica adlı bir kazık,
Demokrasi yere serildi Ali.
Mason’u,dönmesi,iti kopuğu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!