Çekmişse hattını kader kalemi,
Kavraya bilmezsin, çöze bilmezsin.
Bu dünya hanında ömrünün demi,
Ne zaman bitecek seze bilmezsin.
Hâlden hale döner hayat mevsimi,
Ay mı oldu, yıl mı oldu gideli,
Zamanı kaybettim, bilemiyorum.
Aklım şaşkın, başım duman, can deli,
Gözümün yaşını silemiyorum.
Aşk yarama em sürecek bir el yok,
ANLAYAMAZSIN
Şu hayat denizinde boğuldu binlerce can,
Ey inasan yanacaksan boşa geçen ömre yan.
Sefa cefa iç içe kararsız bir dünyada,
Yel gibi geçer ömür, su gibi akar zaman.
Ah bir sana kavuşsam her günüm bayram olur,
Senin duygularına duygularım ram olur.
Yuvama huzur gelir, derbederliğim biter,
Tütmeyen şu bacamın tekrar dumanı tüter.
Odalarım şenlenir yüzünün ahengiyle,
Hayatıma renk gelir gözlerinin rengiyle.
Bir çağ düşlüyorum gelecek,
Bombalardan, füzelerden arınmış.
Özgürlük üstüne türküler,
Başlar özgürce yüselecek.
Hoşgörü rüzgarı okşayacak yüzleri,
Sevgi yağmurları yağacak,
Bulutları gezdiren,
Yağmur edip sızdıran,
Sel güzel,selci güzel...
İlham ile böceğe,
Şeker koyan peteğe,
Karışık kuruşuk buranın hali,
Geçiyor ömrümüz lak lakla Ali.
İçine kapandı suskun ahali,
Tutuyor ağzında üç bakla Ali.
Densizler uluyup ürmede her gün,
YUNUS GİBİ
Güçsüzleri döverlerdi,
Yetimlere söverlerdi,
Yoksulları savarlardı,
Hani bunlar ağalar idi...
Ebet diyârına seferimiz var,
Mekân-ı aslimiz burası değil.
Misafirhânedir madem ki dünya,
Kervân yola düşmüş durası değil.
Neleri öğütmüş günler,geceler,
Beş bin yıl ötelerden gelir gelir ırkımın soyu,
Altaylarda ceddimin sesi yankılanırdı.
Atımın nal sesine hasret Balkaş’ın suyu,
Yenisey içten içe bu aşkı kıskanırdı.
Ötüken’den dağıldım dalga dalga cihana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!