Selâm verdim selâmsızın birine,
Almam diye inat etti neyleyim.
İmâ ettim ellerinin kirine,
Silmem diye inat etti neyleyim.
İnsanları anlamağa uğraştım,
BİR SEDA Kİ
Yaşamak ne güzel dertlere inat,
Bir sevda ki alev alev gönlümde.
Hâyal edip dururum o eski günler nerde?
Eski halaylar nerde,eski düğünler nerde?
Bozuk sazın düzeni,akort tutmuyor perde,
Sen çalışıp didindin el topladı parsayı
Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı.
İhanet çarkları hızla dönüyor,
Ayrılık bezini dokuyor tezgah.
Milli birlik ruhu artık sönüyor,
Bölünmek istenen vatanım eyvah!
Bizlere emanet bu cennet vatan,
NE OLUR
Gönül deniz gibi dalgalı bugün,
Bir de sen darılıp küsme ne olur.
Başımda esiyor kavak yelleri,
Sorma Ali işler yine karışık,
Güçlünün elinde koz tümen tümen.
Belli değil kim kiminle barışık,
Ricali devlette yoz tümen tümen.
Akif gerek halka ibret verecek,
Bu vatanda gençliğime,gencime,
Türlü türlü tuzak kuranlara yuh!
Bayrak, millet gibi bak direncime,
Set, baraj, sur, duvar örenlere yuh
Zalimleri putlaştırıp tapana,
Ben Samsunlu Binbaşı Mert,
Ben Yüzbaşı Fikret,
Ben Üsteğmen Hasan,
Bir ihanet rüzgarı esiyor namert mi namert.
Kandırılmış gençler var karşımızda,
Vursan bir dert, vurmasan bir dert.
Beş bin yılı destan etmiş yâdına,
Tarihi kucaklar kolu Yozgat’ım,
“Yoz Kat” demiş, kutlu Hızır adına,
Köklüdür geçmişi ulu Yozgat’ın.
Çapanoğlu Camii’nde el açsam,
YOZGAT’TA
Medeniyetlerin harman olduğu,
Çağlardan bahseder izler Yozgat’ta.
Zaman ırmağının akışlarında,
Çözülür günbegün gizler Yozgat’ta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!