Sensizliğin çökünce bu şehirin üstüne,
Yüreğime her yönden gam üstüne gam gelir.
Ben kurban adamışım bu canımı kastına,
Kurbanlığın sırası elbet bir akşam gelir.
Güzellerin huyudur ağlatmak âşıkını,
(Veysel Gibi)
Biir mektup aldım bu sabah yârdan,
'Hasretin yetişir aman gel demiş.
İki gözüm çeşme oldu yazarken,
Aktıkça gözyaşım oldu pul demiş.'
Çöktü yine yurdumun üstüne bir koyu sis,
Kararmış vicdanlarda ulvî duygular hapis.
Yalanın âlâsına bugün siyaset denir,
Talan erbabı ise gün günden semizlenir.
Vaatler,beyanatlar suya çizilen bir hat,
Sandıklar mümbit tarla oylar siyasi hasat.
Sevdâsından del olduğum sevgili,
Hâli avalimi sor zaman zaman.
Gönülce seslenir gönlümün dili,
Yığılır içime kor zaman zaman.
Gönül sayrı, beden sayrı, dil sayrı,
Güneşin burcunda erirken zaman,
Hayatın sırrını sordum sulara.
Dağların başına çökünce duman,
Gönlümün derdini kardım sulara.
Hâl karma karışık,gelecek meçhul,
ANTİK YANKILAR
Deli saçmasıyla aklın savaşı,
Gülkurusu gece düştü denize.
Kuyuya atanlar çıkarsın taşı,
Karışmam sizlerin hendesenize.
Anadolu’m kaç kavme kucak açmış çağlarca,
Dumanlıymış hep başı bağrındaki dağlarca.
Hititler, Urartular, firikler ve niceler,
İzlerine rastlanır zaman zaman ve yer yer.
İbrahim’i yakmayan ateş onda harlanmış,
Nemrutlar gelip geçmiş,unutulmuş, horlanmış.
ANAFOR SAĞANAĞI
İstiyorsan şayet vurmak hedefi,
Silahta arpacık, yiv, set, gez ara.
Bir inciye feda et bin sedefi,
Kara deme, deniz deme gez, ara.
Aklım diyor sevmiyorsa zorlama,
Gönlüm diyor hele bekle dur ama.
Saplanıyor her gün bir ok şurama,
Aklım diyor dostum senin zor işin.
Gönlüm diyor biraz sabret bakalım,
Gözlerim bir seni görüyor artık,
Mecnu’nun Leylâ’yı gördüğü gibi.
Gönül köşkü alev alev kor artık,
Güneşin çöllere vurduğu gibi.
Yüzün gül koncası, zülfün sarmaşık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!