Huzur kitabının ilk harfi Ç.
Ardından bir ay doğar, çay olur.
Çay, suyun bağrında neşvünema bulur.
Su aziz çay azize...
Yudumlayınca azizeyi,
Derdin, yorgunluğun kaybolur.
/Hasretin ayazı sarınca dört yanımı/
Üşüyen yalnız ellerim değil yokluğunda.
Ekmeğimi banarken tuza,
Sen karışırsın susuzluğuma.
Avuçlarım kanar,
narin kanatlarında, yük taşır onca.
ömrü kadardır aşka yolculuğu.
erir gider bedeni, aşkın yakan soluğunda.
kor gibi düşer sinelere sonu.
hiçbir şey dolduramaz bıraktığı boşluğu.
tarih düşülür aşka,
Hüzün sarayları kurdum,
Gönlümde sana.
Camlarında içli bakışların nakışlı.
Hiçbir şey çare değil,
Sana susuzluğuma.
Bir ayna misali,
Ateşin Türküsü/Suyun Tebessümü
Dökülür gül güzelliği renk olup demlikten.
Dağılır bir hoş koku dostluktan, yârenlikten.
Haz alır tüm gönüller semaverli şenlikten.
Tadı tattır, rengi hoş, has kızın tebessümü.
İşler içime dem dem kavurucu sözlerin.
Çayımın buğusunda güler nemli gözlerin.
Hasret deminde zamanın ağlarken semaver.
Dili tutulur kabuğa tutuklu özlerin.
Süzülürken demlikten hiç doyum olmaz seyrine.
Katlanır semaver uğruna ateşin cevrine.
Bir vakit beklenilir zevk ile nuş etmek için.
Sonra hep bakar bardaktan beni iç dercesine.
Ankara,22.10.2008 İ.K
Bir telkâri kent güzelliğinde duyumsarım güzelliğini.
Kentin pencerelerinden sarkar ellerin.
Kokusu yayılır sokaklara menekşelerin,karanfillerin.
Tel tel saçlarını tarar güneş,
Dudaklarının rengi düşer gümüşten duvarlara.
Duvarlar yanar, duvarlar üşür.
Yokluğun bende hüzün bakamam aynalara.
Alışamadı gönlüm firaklı gaydalara.
Sinemde iz bırakan kanayan gül gülüşün.
Sığmaz sana özlemim ciltlere sayfalara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!