Gece aklımda,gündüz masamdasın
Yirmi dört saat,her an yaşamımdasın
Paketin boşalacak diye tasamdasın
Şekersiz çay,sen nelere kadirsin...
Gözümü açan,ruhumu canlandıransın
Uzaklardasın ya,
Artık seni, senden çalma zamanı geldi
Diye düşünüyorum kendimce...
Gönlümün üç direkli kalyonuna binip
Koyulsam rüzgarlara vira vira
Sanıyorlar ki göçmen kuşlar uçtu.
Oysa sana selamımı yollayıp
Kanatlarına salıncaklar kuracağım ben.
Belki sen,
Mutluluktan uçarsın diye...
Daldaki güle su vermekse vefa,
Irmaklar dökerim o bağa, deltalarla.
Aşk; eğer sevda uğruna yanmaksa
Fedadır canım, yanardağdaki volkana.
Sen, sevgili! Çok uzaklarda olsan da,
Gelmesen, hatta hiç sormasan da,
Bir tutam özlem düştü yüreğime
Yarin gönlüne giden yol oldum ben.
Turna kanadından düşen selamla
O gönülde gömülüp ölendim ben.
Bir sevgili uğruna, Ferhat ile dağlarda
Taşları parçalayan kazmadır aşkın dili.
Kerem, sevdiği için çürürken zindanlarda
Aslı'yı öldüren bu yaradır aşkın dili.
Hacı Bektaş Veli'nin dostane kapısının,
Akşamki masamdan kalan
Biraz hüzün, biraz şarap.
Dünlerden bugüne kalan
Biraz sevda, biraz hicran.
Hayattan geriye kalan
Biraz külle biraz duman.
Masmavi gökyüzü altında
Ilgıt ılgıt esen rüzgârla
Kelebeklerin mutluluğa kanat çırptığı
Gelincik tarlasındaki papatyalar
Ve bin bir renkli kır çiçekleriyle
Yüzünden düşmeyen tebessümünle
Bir dalga vurdu şimdi
Bir dalga daha... Bir daha.
Sanki ne yapmak istiyor ki?
Ben zaten sırılsıklamım
İlk günden beri...
Peki, bu yağmur da neyin nesi
Bir buğulu müzik sesi geliyor
Karşıdaki şu liman yerinden.
Bir sevdayı anımsatıyor bana,
Yarım kalmış büyük aşklardan.
İçerim eriyor damla damla.
İskeleye yanaşan her gemiden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!