Kalbimdeki koca yangın sönsün diye
Siyah beyaz resmini yaktım dün gece.
Deryaları taşıran gözlerimin seli
Silemedi, gönlümdeki sevda izlerini.
Aşkımızın şarkısını fısıldamasın diye
Yıldızların gizlendiği karanlık gecede
Çiseleyen yağmur damlalarının ürpertisiyle
Sen vardın, nişan tahtasının hedefinde.
Gecede ay karanlıktı, ağlıyordu gizli gizli
Tıpkı yıl dönümündeki ayrı kalan kalpler gibi.
Bu gece
Ayrılık yıl dönümü gecesi...
Bilmiyorum kaç bahar geldi geçti.
Sayamadım sensiz gecelerde,
Kaç yıldız kaydı, kayboldu...
Bir bakışındı, yılların kahrını omzuma yükleyen
Bir gülüşündü, dünyaların benimdi sandığım
Kulaklarımda çınlayan sesindi, her şeye gülüp geçtiğim
Bilseydim sever miydim, ah harcadın beni...
Yüreğime saplanmış kara saplı hançer gibi
Gönül muhabbet bağına sana geleyim
Bir ben söyleyim,bir de sen söyle, bileyim
İçimizdeki keder,üzüntü üstüne
Konuşup,deyip mutsuzlukları sileyim.
Araya başı dumanlı dağlar dizilmiş
Gözyaşlarımla başbaşa
Hafta, mevsim, yıl geçti.
Yalnız mutluluktan gayrı
Hiçbir şey son bulmadı.
Git, istediğin yere kadar
Sessiz bir kayayım dağ yamacında
Çam kokan yaylanın patikasında
Uzak köy yolunun yanı başında
Ben Anadolu'yum, ben Anadolu...
Şehir göbeğinde, park köşesinde
Sevda yüklü şiirim ol,
Dol gönlüme dize dize.
Yarim diyen sözcüğüm ol,
Yaz beynime hece hece.
Aşk anlatan bir şarkım ol,
Bir şarkı, bir türkü söylenir
Dillerden dillere.
Bir efsane, bir masal anlatılır
Gönüllerden yüreklere.
Aşk gibi, sevda gibi tanımsızca
Bir hayal, bir rüyadır sanki...
Kulakları çınlatan tiz bir düdük
İnleyerek kalkan yorgun tren
Peron taşlarında beyaz gül...
Vagon camlarına yansıyan umut
Çaresizliğe süzülen gözyaşları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!