Sevgimi üşüten hazan yağmurlarıyla
Aşk dallarımı kurutup yıkan fırtınada,
Umutsuzluğa uyanan sevdalı sabahlarımda
Hüzünlü bir sarkısın hep, dudaklarımda...
Ümitler çok uzak, çaresizlik alabildiğine
Yollar seriyorsun önüme
Gideceğim diyorsun.
Dikenler besliyorsun kıyılarında
Bak, yüreğimi kanatıyorsun.
İşte, şurası deyip
Güneşin battığı yeri gösteriyorsun.
Ben gökyüzünü gösterdikçe
Sen hep dağlara baktın,
Gökyüzünü anlattıkça, sitemdi adın.
Şimdi o dağların arkasındasın yar
Oysa gökyüzü engin yüreğimdi, anlamadın...
Hiç arkana dönüp dinlemeden
Gideceğin yere bırakıp giderken
Başımı yana eğip gidişini izlemem
Anlatır sana, kalbimin parçalandığını...
Bir mum bile yakmasam karanlıkta
Hayata bağlanan dalın
Bir ucunda yeşil yaprak,
Diğer yanı hazan vedası.
Oysa ağacın umrunda değil,
Yaz sıcağında yanıp kavrulmak
Ya da kış ayazında donmak.
Sarp kayalı
Keder dağının doruğuna ağan
Elem yüklü bir bulutsun
Şimdi başımda! ..
Deli bir boran tutup esse de
Boyası kurumuş, kızağa çekilen bir sandal misali,
Yalnızlıklar şehrinin tutkunuymuşum gibi,
Ayaklarımın dibine kadar gelip gelip vuran dalgalar,
İçinden çıkılamaz girdaplara boylatmak istiyor sanki...
Hayatımın dolunay'ıydı yüzün, karanlık gecelerimin.
Bulut süslü göklerde
Bölük bölük turnalar geçerken
Yanık bir ses yankılanır ya
Semaya en gizemli
Gözlerinin önünde kocaman bir özlem beliriverir de
Tırnak uçlarında tüter ya hani
"Delicesine seviyorum
Öylesine özlüyorum
Hala yolunu gözlüyorum"
Demişsin...
"Bir sabah kapım çalınsa
Düşen her güz yağmur damlasında,
Beni an,bana ettiğin yemini hatırla.
Dalından kopup uçuşan hazan yaprağında,
Fırlatıp attığın kalbimi aklından çıkarma.
Cama vurup süzülen yağmur damlası,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!