Anneye şiir yazılamaz ki,
Anne'nin kendisi şiir zaten.
Allah'ın nurudur anne,
Şefkatin vücut bulmuş hâli...
Yemez, sana yedirir,
Kalemden akan mürekkep imiş,
Damağımda bir tat var sanki.
Acı ve hüzün ile perçinlenmiş,
Birçok hatıra var sanki.
Silik de olsa hatrımda imiş,
Takdiri namertlik olana,
Birde bin gün namert bulaşır.
Mertliği kılıf bilene,
Binde bir namert dalaşır.
Varlığı ahlak olana,
Kıyas eden her şeyi,
Unutur bazen tek şeyi.
Bazen kendin olmaktır,
Unutmak sonucu helaktır.
Cihandaki her bir kul,
Günah ile yansam da,
Yalanlarla taşsam da,
Kendi mezarımı kazsam da,
Affı vardır rabbimin.
Tövbe yeter huzurda,
Toz pembe bir rüyadır,
İlerisini göremeyene.
Çok anlamsızdır dünya,
Nefsini terbiye edene.
İbadet gerektirir hayat,
Allâh herkesten iyi süzer insanı,
Yaratılanı en iyi Yaratıcısı bilir,
Bunda da vardır illaki bir ilim.
Okumak emredilir, okunan dinletilir.
Adem vardı huzura,
Eğildi ilahının önünde.
İlahından öğrendi, insan nedir?
Ne için yaratıldım, dedi.
Öğrenmeye açıktı Adem,
Seni yansıtır yazdığın,
Özünü sana gösterir...
Sadece dört mısradır diyenleri kınarım,
Onlar ne anlar ki zaten?
Bazen kafam boşalsın diye yazarım,
Yazgıya isyan yakışmaz benliğe,
Kaderin üstünde bir kader vardır derler ya.
Çabalamak, ne için çabalıyoruz?
Para için mi, mal için mi, yoksa mülk için mi?
Hiçbiri desek, Rabbin rızası deyip sussak.
Şiirim, bu yeteneği kim bahşetti bana?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!