Noelbaba peşine düşen çocuklar,
Ağaç süsleyen insanlar...,
Dini değersiz sayanlar,
Bu mu bizim halimiz?
Gayrı kainat huzurunda,
Peygamberler yolunda,
Hazreti Musa'nın komşusuyla;
Ben Cenneti isterim, O'nu dilerim.
Dilin imanı yeter mi cennete girmeğe,
Şu kalp acıyor ey insan;
Kudüs diye, Gazze diye.
Elbet zulüm bitecek olsa da
Dayanamıyorum ben!
Bir dört yıl daha geçti;
Ders ile, teneffüs ile.
Zamanın hızı her zaman aynı olmuyor;
Bazen asla geçmiyor, bazen ise akıyor.
Bir bakınca dönem bitti;
Büyük, küçük, eşsiz kainat,
Yaratıcısına da unutma bir bak.
Şükrünü ilet ve anlamlandır,
Def et şeytanları kainattan
En küçük yaratılmışta dahi var bir hikmet,
Fedakar olmak gerçekten ne demek?
Soğuk havada ailesi için çalışan bir baba mı?
Sınav için yıllarını feda edip çalışan bir öğrenci mi?Abisine böbreğini bağışlayan ablası mıdır yoksa?
Kimine göre hepsi, kimine göre hiçbiri.
Yıllarını feda eden öğrenci istediği sonucu aldıysa,
Karanlık bir Mekke günü,
Azim ve kararlılık hakim.
Allâh Resulünün yüzü yine parlak
Sanki Fetih görür gibi.
Gün geldi Mekke için,
Etrafıma bakıyorum,
Hakkı göremiyorum.
Etrafta yalana tapanları,
Dünyada kurtuluşu arayanları görüyorum.
Bu bir hastalık mıdır bihaberim;
Gün batımında oturuyorum,
Gökyüzüne bakıyorum.
Meltem esiyor yüzüme,
Esmer gökyüzü fısıldıyor bana.
Gökyüzünün mesajı var!
Bir ormanda yüzüne vuran ılık yel,
Gün batımındaki o güzel manzara;
Hep düşünürüm, ne hissettirir?
Çarpan yel özür diler, acelem var!
Gün batarken görüşürüz, der Güneş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!