Beydağları eteğine kurulmuş,
İpek yolu kavşağında Malatya!
Tarihi eserdir her bir köşesi.
Kayısının kenti güzel bir şehir,
Benim sevdamsın Malatya!
Aradım aşkımı gitti dediler,
İhtimal sevdanız bitti dediler.
Şahsına intizar etti dediler,
Dosta söyleyecek söz bulamadım!
Sensiz bu dünyada ne yapacağım,
Ben çocukken, herkes köyde yaşardı,
O tarihte gurbet nedir bilmezdik?
Toprağı karasabanla sürerdik,
İmece usulü ekin biçerdik.
Daneyi sapında ayırmak için,
Hayal meyal gördüm seni,
Gençliğim geldi aklıma.
Kim sebeb olmuştu bize,
Maziye baktım ağladım..!
Köprüleri attın n'oldu,
Mukaddes, mübarek bir şehir adı...
Ezeli, ebedi her şey onda var.
Durduğum yerde haz verir bana.
İlahi nasip eylemiş Medine'yi bana.
Ne kadar övünsem azdır kuluna.
Evliya, enbiyâ rıza göstersin ona,
Doğduğumda ilkbahardı,
Bağı bahçesi güzeldi.
Yaşamı sevmiştim onda.
Hayatımın ilkbaharı...
Yaz geldi, hava ısındı,
Bindokuzyüz yetmişbir öğretmen oldum.
Atandım Malatya'nın bir dağ köyüne!
Bekliyordu yalnız yaşam yolumu,
Şartlar nasıl olsa, alışacaktım.
En kısa zamanda köyüme gittim,
Bir düzen kurulmuş zenginden yana,
Dar günde güvenme cana Canan’a!
Zengin olsa çöpünü vermez sana,
Rabbim muhannete muhtaç eyleme.
Canı ve Canan’ı ziyaret ettim,
Bu gidiş, bir gidiş değil.
Kaygı tasa hepsi bende,
Yarınımız ne olacak?
Bir arayış içindeyim
Düşünmeden yaşanmıyor.
Çocukmuyum bir eşmiyim ben neyim?
Bazen ben kendimi tanımıyorum.
Huzur olsun diye çaba harcarım,
Can yoldaşım, beni neden anlamaz.
Bana kızmak için bahane hazır,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!