Gidişin Adı Yok
Gidişin adı yoktu, bizim lügatımızda .
Acı da olsa öğrendim, hain yâr.
Yaktığın yetmedi mi?
İçimde köz kalmadı,
Her şeyin kül olduğu andayım şimdi.
Ne bir sığınak var,
Anne, sen miydin beni dünyaya getiren?
Yokluğunda ben kendimi hep eksik bilen.
Bir adın var içimde, gözyaşına eşlik eden,
Sarılmaya hasretim, kokuna düşen.
Böyle İyiyim
Sildim seni yüreğimden,
Kıyılarımdan, köşelerimden,
Gözümün gördüğü, gönlümün daraldığı her yerden...
Bir avuç sevgi biriktiriyordum göğsümde
Kimseler görmeseydi çoğalacaktı belkide
Bir acı ninni gibi
Sevda sözleri pelesenk olmuş artık, cümle alemin dilinde...
İçimde ise birileri ölüyor , benden dahi habersiz öylece..
Bende bir sessiz ağıt var .
Geceleri taş kesilmiş gözlerin,
Uykunun bile unuttuğu bir kadındın sen.
Dizlerin dua içinde eridi de,
Bir kere bile kabul olmadın.
Dağılıyorum işte
Soranlara iyim diyorum...
Oysaki dağılıyorum işte ...
Kırılan cam gibi tuzla buz oluyorum..
Yerlere dökülen tuz gibi kayboluyorum...
Gözden akan yaş misali büyük bir gürültüyle yüreğine yüreğime ağlıyorum...
Ey fânî, sen aşkı bilir misin?
Ateş olup yanmak mı,
Su olup akmak mı,
Yoksa kanat takıp göğe çıkmak mı?
Kimene!
Omuz verip dünyayı ters çeviresim,
Fakiri zengin, zengini fakir edesim,
Avuç açanın avcuna sevgi doldurasım var...
Dünya benim, hayal benim, gülüş benim, kimene!
Olmuyor işte.!
Göğüm, güneşim, sesim, sessizliğim...
Ahım, ahvalim, anlatamadığım...
Sustukça öldüğüm, konuştukça boğulduğum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!