Şiirleri Düşürürüm Peşine
Biliyor musun, kalbim bir dağ yoludur, sessizliğiyle ürküten,
Geceleri içime çöken ağırlık, yıldızların bile taşıyamadığı
O derin yalnızlıktır.
Ne zaman gözlerini hatırlasam, taşlar aydınlanır, yollar konuşur,
Şimdi Dökül Gözlerimden
Kalbinin kırıkları
bir gölün kıyısında unutulmuş aynalar gibi
içini kanatıyor biliyorum.
Şimdi dökül gözlerimden avuç içlerime,
yüzüm gözüm sana bulaşsın.
Her damla bir mektup gibi düşüyor ellerime,
her harfinde sen varsın.
Siyahı Seviyorum
Siyahı seviyorum çünkü beyaz sayfalara en çok siyah şiirler yakışıyor.
Bir çocuğun gözyaşını gökyüzüne bırakışı gibi,
bir annenin uykusuz gecelerde yaktığı lambanın titrek ışığı gibi,
Sokrates’in Duruşu
Atina’nın taş sokakları…
pazarın kalabalığında satıcıların bağırışları,
balıkların tuz kokusu,
şarap testilerinin ışıldayan bakırı,
Şu Aramızdaki Aşk Meselesi Diyorum Bayım
Şu aramızdaki Aşk meselesi diyorum, bayım…
Kaç şiirle çözülür?
Kaç kelime yeter bir kalbi susturmaya?
Hangi dize söndürür yıllardır içimizde yanan bu ateşi?
Suskunluğumun Üstüne
Suskunluğumun üstüne,
çocukluğumun kırık oyuncaklarını bıraktım önce.
Kimsesiz bahçelerde ağlayan halimi,
Tanıyorum seni!
Evet, evet tanıyorum…
Yüzlerce şiir önceydi karşılaşmamız,
bir kitap ayracında unutulmuş bir bakıştık biz,
bir pencerenin ardında,
Topukların Hakkı
“Şu topukların hakkını veremeyeceksen giyme,
lütfen.”
Söylemesi kolay bir cümle gibi duruyor, değil mi?
Ama içinden geçtiği kalp,
Topuk Sesleriyle Diriliş
Bir dua gibi başlar kadının suskunluğu.
Evinden çok beklentilerle evlenir, Bir adama degil- Bir masala inanır.
Saçlarının arasına sıkıştırılmış tüllerle bir ömrü Taşır omuzlarında.
Kına gecesindeki o narin dans, aslında vedadır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!