İnsan-ı kamilin sözü hikmettir,
Keramet etmeyi iş mi edinir?
İnandığı hak'ka işi hizmetdir,
Haktan gayrı akla düş mü edinir?
Bilimsel gerçeğe dönüktür yüzü,
Bıktığım bir hayat musallat bana,
Ne beni terkeder, ne de bırakır.
Bir dönebilsem doğduğum zamana,
Ya var etmez beni, ya da bırakır.
Yanisi; yılgınlık bunun türkçesi,
Bilişim çağında huylar değişti,
Bir ayarda eski düzen durmuyor.
Bu sancılar belki, yeni doğuştu,
Ne, nasıldır, niçin? Kimse sormuyor.
Çözümdeki yanıt hayli derinde,
Nice şair, nice yazar duyardık,
Hepisi de birbirinden ünlüydü.
Hayran olur yollarına uyardık,
Biz genç idik, öğrenmenin günüydü.
Devran döndü, yazan, çizen çoğaldı,
Bunca yıldır dertler ile yoğrulup,
Ak ile karayı seçtik çok şükür.
Sıratın üstünden doğru yürüyüp,
Sağlık esenlikle geçtik çok şükür.
Kimseye aykırı sözler demedik,
Ben yazıyorum, yazılarım sinmiş,
Neden manaları çokmu derinde?
Yürekte artan sızılarım dinmiş,
Acaba yüreğim yokmu yerinde?
Bazan evhamlarım dert oldu bana,
Bir türkü söyleyim, ağlasın gözler,
Yüreğin yanışı duyulsun varsın.
Aşkın özlemini haykırsın sözler,
Sıyrılsın nikabdan, yayılsın varsın.
Hasretine yandım, kessin cezamı,
Batıdan bir rüzgar eser,
Sanki, dinde yeni yorum.
Bir birini bulsa keser,
Son zamanda görüyorum.
Tüm belalar gelir bulur,
Yaşlanmanın kötü yanı,
Değiştirmek her insanı.
A dan Z ye farklılaşır,
Farklılaşır eti kanı.
Bu yaşlılık tam esaret,
Her gelen bir parmak atsa balına,
Ağzını şaplatıp, yalar sa yandık.
Boynundan tutupta çök se dalına,
Saçlarını bir bir yolar sa yandık.
Geçen zamanlarda ne günler gördük;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!