Dedim ya hatırı sayılır bir tek yıllar var hayatımda.
Kimileri gördüm; hayat peşinde,
Kimileri gördüm; hayal düşünde,
Kimileri gördüm; son eşiğinde,
Bunların içinde bende varmıyım?
Ne yaşamlar sürmüş narin bedenler,
Marstan mı, Karstan mı, yoksa hırstan mı?
Derin derin nefes alıp verilir.
Bu akıllar acep yeni kurstan mı?
Bilemezler burum burum burulur.
Laçkalaşmış eski düzen kurumlar,
Arzuların diri olduğu anda,
Duygu da yıldırım çakar aniden.
Sevda ateşleri kaynar sa kan da,
Kor olur yüreği yakar aniden.
Toy zamanlarını saran bulutlar,
Bir avuç yüreği sakla bakalım,
Kainata sığmaz dar gelir ona.
Şöyle bir kalbini yokla bakalım,
Sevgisiz çarpışlar, zor gelir ona.
Ezel ve ebedi toplayıp çarpar,
Şu gönlüme Tanrı konuk olunca;
Şeriat neyimiş ben de anladım.
Hak nebi dergahı dersi verince,
Kırk makamı ayrı ayrı anladım.
Nebi dedi; olsun saf itikadın,
İltifatlar ele, bize bakan yok,
Bir gün gelir oda, olur adamım.
Onca ikazlar zerre takan yok,
Elleri bağrında kalır adamım.
Hayıflanmak boşa, çaresiz durum,
Sevdalardan türkü yaktım cananım,
Tükülerde özlem özlem bul beni.
Ezgileri senden olsun a canım,
Yüreğimden tut ki çekip al beni.
Gecelerde hüzün arar gözlerim,
İlim bilmek gerekmez,
Kişi kendin bilmez se.
Hemi okur hem bilmez,
Hak yoluna gelmez se.
O ki hakkı bilmeye,
Üçyüz altmış beşi devirdik bu gün
Hesabını yapma vakti geldi mi?
Son kadehle olsa hep bayram düğün,
Ayrılıklar sine yaktı, bildi mi?
Unutsan da türlü dertler baştadır
Bilinen, bilinmeyenin;
Sonradan öğrenilmişi.
Gidilip dönülmeyenin,
Bilinmezlikler de işi.
Bir öncesi, bir sonrası,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!