Herkes bir ucundan tutmuş yaşamın,
Doyulmaz özlemin zevkini yaşar.
Bir çürük kapıyla, bir kırık camın,
Virane yurdunun Haline şaşar.
Sonsuzluk özlemi bu dar mekan da,
Mahzun gözlerinde nemli bulutlar,
Süzülen nemleri sağacak gibi.
Taze hayallerde yiten umutlar,
Renkli rüyalara doğacak gibi.
Aşk alevlerinde yürek tutuşur,
Ne anlasam, ne analatsam nafile,
Kimse tutmaz destek için kolunu.
Küçük dertler oldu sana kafile,
Geçer gider zaten bulmuş yolunu.
Faysası ne? Aklar düşse saçına,
Dostun bahçesinde güller açmıyor,
Gülü koklamayı unuttuk kardeş.
Gül dalına konan bülbül uçmuyor,
Naylon güller ile yanılttık kardeş.
Benliğin sahtesi çeler aklımı,
Kandilini yakmış, üçbeş yıldızla,
Karanlık geceler aydınlanır mı?
Sevmekten usanmış, oğlanla kızla,
Bozulan ritimler ayarlanır mı?
Ay doğar ufkundan, bulut karartır,
Globalizm adına,
Kimliğimiz güme gitti.
Bır kısmı da inadına,
Benzeşerek kime gitti?
Kozmopolit yaşamlarda,
İlacın etkisi geçip gidince,
Kuyruk acıları depreşti birden.
Haddin bilmez kişi, hayal edince,
Hemen ayakları kesildi yerden.
İştahı kabardı, nefsi azıtır,
Sohbet meclisinde şiir okunur,
Herkes kendisini beğenir önce.
Bazı sözler zülfi yare dokunur,
Şair kelamına güvenir önce.
Bazısı ortamı toza katacak,
Ey merhamet; nerdesin sen, nerdesin,
Saklı, gizli olunmakla hakmısın?
Neden hep rahat ve güçlü yerdesin,
Ona buna varda, bana yokmusun?
Belediyede, kamu kurumunda,
Çıldırsın çıldırabildiği kadar,
Zaten aklımda, çıldırmalara var.
Bu yükü kaldırabildiği kadar,
Ya dayanır, yada tamamen şaşar.
Sevilerek geldik, sevinci bulduk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!