En eski yarınlardan çıkıp gelsen şimdi
Şah damarıma sıkışıp kalmış yalnızlığıma
Ağır bir kurşun gibi saplansan
Kalsan kınalı gecelerimde
En yeni dünleri paylaşsak
Gözlerimden aksan / sessizliğe soyunsak
Geldin mi?
Öyle sessizdin ki
Duymadım geldiğini…
…
Bu şarkıyı biliyorum
Uzak bakışların yangınlarıdan, çaresiz bir kaçıştı sana gelişim.
Ve içime işlemiş soğuk sevdaları eritmek içindi sende kalışım.
Şimdi gidiyorsam, bu sadece seni sevdiğim için.
İşte yine gece kirli elleriyle tutuyor yüreğimi.
Karanlığa değiyor yalnızlığım
Esmer gecelerde düşerdi gözlerin aklıma
Bir sen olup sarılırdı ince belime karanlık
Bir de ben olup ağlardı…
Sabaha yorgun düşerdi düşlerimiz
İkimize dair / tek kelime bile etmezdik
Aslında bir kibrit kafi gündüzleri tutuşturup,
Gecenin gerdanına dizi dizi yıldızlar yapmaya.
Hani sabahın boyu yetişse uzanıp öpecek alnından Ay’ı
Bir de hep geç kalınmış ömrün son deminde gelmese ölüm
Belki böylesi dar gelmez giyindiğimiz mutluluklar
Karanlık diz çökmüş geceyi karşılıyor,yıldızlar sessizce parlıyordu.
Öyle keskin bir soğuk yoktu, sadece siyah saçlı küçük kadın üşüyordu.
Şehrin serseri rüzgarı ıslık çalarak ortalıkta dolaşıyor,
ağaçlar yapraklara sarıldıkça, yapraklar şarkılar mırıldanıyordu.
Sokak arasına sıkışıp kalmış gri binanın en üst katında yaşıyordu.
Uyuyor uyanıyorum ama,
Değişmiyor işte rengi
Bu kahrolası gecelerin.
Yine de biraz ışık görünse
Toplanacak siyahın dibinden
Oysa yeni düşmüştü sarı duvak yüzümün avlusuna.
Takvimler bir sonbaharı daha ömürden silip tarihe yazarken, ben göğü teselli ediyordum.
Bir kapı eşiğine takılıp düşen zamanın ağır yaralarına saklayıp acılarımı, hep toplu duran valizimi alamadan gitmek zorunda kalıyordum ve her gidişimde, o sahte tebessüm gerçeği inkar edercesine dudağımda asılı kalıyordu.Döndüğümde ise aynı yalanların aynasında gözlerimin ta içine bakıp kendimi görebilmeyi umuyordum.
Öksüz bir nehir kadar kırılgandı gençliğimin yükü.Annemin dantelli şefkatinde sandık lekesi kadar sarıydım ve yakışmıyordum beyaza.Öylesine geçiyordum akşamların karanlığından, elimde yüzümde dışlanmışlığı gündüzün, cebimde keşkeleri, benim olmayan bir hayatın.
Anlatamadığım yalnızlığıma
-eş anlamlı kelimeler seçiyorum hayattan
Öksüz sancılarıma inat
-yıldız yıldız gülen gecenin diline dolanmadan
Elden düşme bir yangın bulsam
-yanacağım kuşkusuz
ellerimde kırmızı umutlarım solmuşsa,
hatırı sayılır bir yalnızlık,kafa tutuyorsa sorgularıma,
eflatun gecelerimin rengi ağarmaya başlamışsa,
kurak topraklara ekili dudaklarım hasretse yağmurlara,
sadece duvara yaslayabildiğim sırtımda sancılarım duruyorsa
ve kollarımla sıkıca sardığım dizlerim eğik başıma arkadaşsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!