Anlamasa da teban seni
Farketmesede dönen dolapları
Eleştirse de acımasızca
Hainler saldırsa da dört yandan
Önce sen kurtulmalısın girdaptan
Yaydan fırlayan ok gibi
Bir randevum var azrail ile
Geleceği kesin
Benim bilmem.ise mümkün değil,
Kim bilir nezaman saat kaçta.
Gecikmeyecek asla biliyorum bu kesin iste
İmansız , acımasız, merhametsiz bu dünya nafile.
Bir cemresin şehidim
Toprağıma düştün.
Akınca oluk oluk kanın
Kimbilir nasılda üşüdün
Hissettinmi cekiğin acılarını
Yoksa vatanın acılarının yanında
Karanlıklarda bir nutfesin
Rahme atılan
Sonra karanlıkdan aydınlığa
Ağlayarak gözlerini açan
Çaresiz ve muhtaç olarak
Sürünüp emekleyerek
Ey şu fani bedendeki ben
Senden sonra saçlarım bir hayli ağardı
Yokluğunun sığdığı bu yüreğe
Varlığın da sığardı.
Neydi uzaklaştıran
ikimizi birbirimizden
Dümdüz ovalarla kocaman dağın
Gürül, gürül akıp coşan ırmağın
Dalından kopup ta düşen yaprağın
Savrularak inişinde sen varsın
Bağ ve bahçelerde açan güllerin
Geçtim sevgiliden geçtim güzelden
Bir özlemdir içimdeki ezelden
Harekete geçmeliyiz tez elden
Turan ülküsü var gönlümde benim
Ciğerimi buram buram kavuran
Zamana bıraktım herşeyi
Kendimi bir türlü anlatamadım sana
Ve seni sana bıraktım
Hayallerimi kendime
Yakın olmak istedim sen uzağı seçtin
Seni gören göz, yürüdüyün yol
Vur Türkiyem, vurki yılan ezilsin
Bekan için şanlı Tarih yazılsın
Varsın düşmanımız çokta üzülsün
Mazlumların tebessümü var bize
Yüce Mevla doğru yolda yar bize
Oyun ve eğlencesin biliyorum
İmtihan sın sabrı öğütleyen
Yusuf'u kuyuya
İbrahimi ateşe attıransın
Kimine zehir kimine bal tattıransın
Yalansın biliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!