Ankara’da ilkbahar çok başkadır,
Doğa, kente bitkisini gösterir.
Çiçeklerin açılışı aşkadır,
İnsanlara, tutkusunu gösterir.
Ankara’ya sıcak çöker, yazdır bu.
Düzlükte zorlandım, aştım dağı da
Engeli, çukuru unuttum inan.
Sevinci, hüzünü bir bir kağıda
Dizerek gönlümü avuttum inan...
Derdimin dermanı oldu şiirler
Yeter, bitsin artık bıktım, usandım!
Beynimi şişirdi bu dedikodu.
Ben onu etkisiz serin su sandım,
Derdimi pişirdi bu dedikodu …
Dal, yaprak demedi, koparttı, yoldu
Şu hasret kokulu berrak sularda
Beni taşımadı vuslat yüzgeci.
Huzurlu günleri ve tüm umudu
Ömrümden eledi çile süzgeci…
Bana “hayır” dedi, aşkı geçirdi
Koçyiğit misâli, mertçe çıkıp da
Nâramla meydanı inletemedim.
Şöyle bir okkalı tokat çakıp da
Nefsime sözümü dinletemedim…
Ömrüm hep çukurda pusarak geçti
Ecel bir gün gelir başa
İşte bitti zaman dostum.
Ne olursun çabuk yaşa
İşte bitti zaman dostum.
Ne bir güldü ne dikendi
Boşaltması için, üç-beş liraya
Gönlümü yaracak neşteri buldum
İçine süngeri basıp, kiraya
Verdiğim ilk günde müşteri buldum…
Şubat 2006
Aklımıza hançer olan her şeye
Boşvere boşvere geçti bu ömür
Saklımıza biçer olan her şeye
Boşvere Boşvere Geçti Bu ömür...
Gönlümüzde yaşayıp da gidene
Ne olursun, sakın yanlış anlama
Sevincine eş olmaya geldim ben
Kaderini yapıştırıp alnıma,
Gözlerinde yaş olmaya geldim ben...
Senin için dağı, taşı dolaşıp
Bir sigara yaktım, baktım semâya
Dostun kalleşini eledim gitti...
Yanımda beliren yorgun simâya
Hayırlı akşamlar diledim gitti...
Soluma oturdu selam vererek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!