Hasrete müptelayım
Bağımlıyım,
Belayım!
Kurtar beni bu illetten n’olursun!
Son vereyim sensizliğe, sessizliğe, pisliğe.
Sıyrılayım kahrolası nöbetten
Hayat; saç misâli, dağıttık önce
Topladık sonradan toka bağladık.
İlkin aç misâli öğüttük anca,
Şimdi gönlü, gözü toka bağladık.
Pişmanlık yasası kapıyı vurdu,
Haydi gözün aydın, senden uzakta
Bir akşamı daha getirdik işte!
Peş peşe kaybolan hayâller gibi
Bugün de güneşi batırdık işte!
Ayrılık, Yüce’den bir emir gibi
Yaban elde hedef olduk,
Postu deldik Ali Abi…
Tam dokuz köyden def olduk,
Dostu bildik Ali Abi…
Yalan söyler öğütçüler,
Hikmet NAZLI:
Sevgilerden şık sevdalar türetip
Naz bırakmak nasıl olur Altınlı?
Bir kalıcı, özgün eser üretip
İz bırakmak nasıl olur Altınlı?
Anlayamadın!
Oysa bir balığın suyu sevdiği kadar sevdim seni.
Yeterdi bir fanusta yaşatsan
Okyanuslar istemedim senden.
Sevdim,
Yalnızca sevdim…
Devran çark etti,
Zulüm terk etti,
Herkes fark etti,
Sen yoksun daha…
Gitti pasaklar,
Büsbütün işgal et, yağmala beni
Gönlümde en büyük talanım sen ol.
Sevdanla yaşayıp, yoğrulup bir gün
Ölürsem geride kalanım sen ol…
Sen gülersen, gönlüm kalır rahatta
Geç kalktım,
Geç kalan merhabalar gibi
Yitik selamlar, yersiz kelamlar
Ve de gecikmiş vedalar gibi
Ağlar gibi.
Ey cefâlı dostlarım, iyi ve kötü günde
Hakkıma destek olan bileğiniz sağ olsun.
Bu yürek çok sevinir sizlerle güldüğünde
Hayaliniz, düşünüz, dileğiniz sağ olsun…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!