Keşke bir kartal olsam uçsam seninle
Deniz aşırı ülkelere
Sebepsizce dolaşsak bin bir gece masallarını
Lambadaki cinden üç isteğim de sen olsan
Havva ile adem gibi mecbur olsak birbirimize
Hatalarınla kovulacak olsam da cennetinden tanrının
Anne ben nerdeyim
Anne buralar neresi
Anne bunlar kimin nesi
Çaresizliğin çaresi mi olur anne
Hayaller mezarlığında umutlar yürür
Nefret filizlenir sabrı çatlatarak
Mısralar unutulur şairler ölür
Yaşamak can verir ölüm yaklaşarak
Yalnızlığı büyütür dev aynalar
Ayrılıklar limanlara yaklaşarak
Zihnimde saklı bir mısranın peşinde
Yıllarca koştum durdum
Anlatamadığım bir şey vardı içimde
Saatimi hep geçmişe kurdum.
Hiç uyanmadım
Halbuki hep geçmişte kalmıştım
Geçmişine baktıkça insan sevinçleri bir tebessümle,
Hüzünleri bir bıçak yarasının acısıyla yâd ediyor.
İlk sevgili güzellik anlayışını belirliyor,
İlk ayrılıkta hayat hikâyeni.
Söğüt dağı çevrelenmiş
Sinmez misin Haydaroğlu
Dağlarda otlar yeşermiş
İnmez misin Haydaroğlu
Bağdat Basra’ya uzanır
Onurundan başka hiçbir şeyi olamayan bir adamın
Onurunu ezerek ayaklarına geldim
Gülüşlerimdeki ikilem kadar ısrarlı ve huzursuzca
Tutuştum kara gecelerde tükendim
Sonsuzluğu kavrayarak yürüdüm sonuma
Bir leğen içindeyim
Kafama bir tas vuruyor
Rahat dur diyor annem
İlkokulda ilk senem
Ben ağlar gibiyim
Kıs kıs gülüyor ninem
Daha rahat yaşamak için öldürdüm kendimi
Gençtim.
İnsanlardan önce suçladım hayatı
Vazgeçmekle ölmek arasında bir bağ varmış
Geç fark ettim.
Ekmek parası derdimiz
Gurbet ötesi yurdumuz
Haramilerden yolumuz
Kesildi be hey dostum!
Alın teri yoktur artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!