Ayrılık zulüm olmuş yar yüzüme dönüp bakmıyor
Hatırımı sormuyor sevgimi görmüyor halimi bilmiyor
Göz yaşlarım sele dönmüş al yanaktan akıyor
Yar elin elimde türkün dilimde korkmam ölümden
Kayalıklar seyran yeri zirveler olurmuş meydan
Gözlerim kapalı
Elim dolaşır yüzünde
Dudaklarına takılır parmaklarım
Titreyerek beklerim
Sus birşey söyleme dercesine
İskeledeyim yanımda Kızılkule
Karşımda heybetiyle Toroslar
Dimçayı Vadisi ve safari
Davet eder pikniğe
Alanya sanki olmuş altın gerdanlık
Mor mor çiçek açarken lavanta tarlada
Nefis bir koku sarar özgürce yamaca
Rüzgarla gelip dolarken genzime koku
Nar çiçek çiçek açmış turuncu rengine...
Bir buketsin elimde lavanta çiçeğim
Sevda sormaz senin paşa gönlüne
Dağ bayır ova farketmez
Bir tufan olur eser gönlünde
Hiçbir değeri olmaz afet gelince
Ne dağlar garantin olur
Rüzgara kapıldım gurbet ellerinde
Alın beni de katarınıza turnalar
Papatya çiçek açarken ülkemde
Allı turnam ne dönersin kavisle havada
Burada hazan vermiş rengini yapraklara
Güller kurumuş,bülbül konmuyor goncaya
Gitme allı turnam gitme hasretim ulu dağlara
*
İçimde efkar var çağlıyorum ben ırmaklara
Sen bana ben sana hasret
Yıldızlar kadar uzak olacağız mezarda
Değer mi acı ve ayrılık
Söker mi çivi çiviyi
Geçen zaman geri gelir mi
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Öğretmenler Gününüzü içtenlikle kutlarım,
Saygı, sevgi ile daima...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay