Yine papatya çiçeğinden şans tuttum
Seviyor,
Sevmiyor...
kopardım sonuna değin yaprakları bir bir
Seviyor
Sevmiyor
Canlı ışık dalgarlarında
Ben düşler yolcusuyum
Issızlıklar yüreğimi boğar
Ve suskun aryaları
Işıkkuşlarına borçluyum
Bir başınaydın
Kurnaların sıcacık akışına karşın
Yaşamın küvetinde bütün sıcaklığınla sen vardın.
Bir yeşilliğe, bir ahtapot denizine doğru yürüyordun.
Yarım kalmış şarkılar dudaklarına uzaktı...
Camların üzerinde mızrap mızrap dolaşıyordun...
Uzatma ellerini istemem
bulutlarını çek üstümden
al götür başka iklimlere
yağmurlarını istersen
Sanma ki köz kundağa beleli gönül
Seviyorum çiçek seni
Çiçeklerin en seçkini
Bir seni mi cançiçeği
Kırmızı gülü
Mor menekşeyi
Pembe karanfili
Araya upuzun karanlık dehlizler giriyor kimileyin
Kimileyin de yüzyüze geliyoruz el değmedik düşlerle
Sana açılan sabahın kapısında
İlk ışığında güneşinin
Karşısında kar gibi eriyorum
Leylak açtı pembe tona büründü
İğde kokusuna sarındı ebru
Arzuladı kekik, çiğdem baharda
Narlar salkım saçak çiçeğe durdu
Aşka boyandılar dediler ebru
Nazlı açar güz mavisi gülün goncası...
Emerek maviliğini denizlerin ve göklerin..
Sana güz mavisi güller getirdim.
Terlet demet demet, yaşat onları..
Nazlıca öterler güz bülbülleri...
Düşmeye gör birkez... düşerken ben o sıcacık dostluk yaygarası koparan ağızlara
ve her birini yıldız sandığım yüzlere baktım... ağızlarından çirkef akıyor, yüzleri gayya çukuru gibi kan irin kokuyordu... ay ise yıldız şamatasına kapılmış suskundu...
Öyle olması gerekiyordu... öyle olmasını ve hangi menzile koşuştukları belli olmayan, varlıklarını çevrelerine göktaşları atmakla sürdüren ölü yıldızların
meteor saldırılarına hedef olmamasını istiyordum. Saldırıların kaybına ay'ı ortak tutamazdım.
M ısralara sığmaz, gülistandır o
E stirir gönülde, sevda yelini
N arçiçeği, gün güzeli sesiyle
E srik hayallerin, bir sırrıdır o
K ıyaslanamaz o, dostluk yolunda
Ş irleşen ufukların, mavisidir o
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!