lütfedip gökyüzünden aramıza indi bir melek,
kozasından henüz çıkmış nazlı bir kelebek
geleceğin ay yüzün kadar aydınlık,
ömrün de ismin gibi güzel olsun İpek…
Denizin ortasında,
Zifiri karaydı gece,
Ben korkuların oltasında,
İsmin dilimdeydi iki hece.
Damlalar vururken önümdeki cama,
ve gece örterken
günahlarımızın üzerini
simsiyah yüzüyle
bir yorgan gibi,
korkarken karanlıktan
bir çocuğun korktuğu gibi,
Kapkaraydı Karadeniz,
Yağmur, elinde tuttuğu çay bardağından boşalıyordu sanki,
O ise anne rahmindeki bir bebek gibi huzurluydu,
Evinin kokusu ve yağmur bestesine eşlik eden sevdiklerinin sesiyle...
unutmak ne mümkün seni bir an olsun,
ki nefessizim yadımda sen yoksan eğer,
gönlümün gülü solup ömrüm viran olsun,
zira, yanımda yoksan zindandır bana her yer...
yedi tepeli şehrin güzeli,
boğazda esen ılık rüzgarlarda,
sıcaklığını hissedebiliyor musun
nefesimin?
geçen gemilerin düdükleri
hatırlatıyor mu beni sana?
sevmek güzel şey be!
yüreğinin içinde,
bir başka yüreğin çarpması güzel şey,
bir şehri sende sevmek,
baharı, kışı, geceyi, gündüzü,
senle sevmek güzel.
yokluğunda
geçmek bilmeyen zaman,
sen yanımdayken,
avcumun içindeki
kum taneleri misali,
daha bir hızlı akıp gidiyor
her yıl sonbaharda,
yapraklar dökülürken yavaş yavaş
karıncaların görünmemeye başladığı
kahverengi toprağa,
bir hüzün kaplardı içimi,
kararırdı nedense gönlüm,
beklediğim insanın,
belki gölgesiydin sen,
belki de aynadaki yansıydın
gerçek olmayan,
ama, yalancı aşklarla bezeli
hayatın umutsuz yollarında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!