ay mıydı,
usulca esen rüzgar mı,
kayan yıldız mı?
yoksa çarşaf misali dümdüz
sonsuza uzanan deniz mi?
ne o, ne o, ne de öbürü,
Yollardan nefret ederdim,
Beni senden ayıran,
O acımasız yollardan,
Seni bana getiren de
Onlar olmasaydı eğer,
dostlar,
bir yürek gördüm bugün,
kuş olup kanatlanmak isteyen
uzaklardaki eşine.
dostlar,
hani yağmurdan önce,
gökyüzünü kaplar ya bulutlar,
ve fırtınadan önce,
olur ya ölümcül bir sessizlik;
işte güzelim,
benim halim buna benziyor.
anam, anacığım,
kelime aradım durdum,
anlatayım seni diye,
fakat bulamadım,
bulamazdım da,
çünkü sen,
bir çiçek açar toprağın üstünde,
rengarenk, alımlı, kendinden emin,
yükselirken gökyüzüne doğru durmaksızın,
güneşli bir gündür,
kuşlar ötüşmektedir etrafta;
hayat ne güzel diye düşünür.
bir gün gelir de,
bir serap misali,
kaybolur gider mi
diyerek korktuğum,
her dokunuşumda,
zarif, elmas
başımı sarınca kara bulutlar,
anlayınca fırtınalar kopacağını ruhumda,
seni düşünürüm.
seni düşünürüm ve yağdırırım yağmurları,
estiririm deli rüzgarları,
koparırım ruhumda çılgın fırtınaları.
hayat,
çoğu zaman hüzünlü,
çoğu zaman kederli,
çoğu zaman nefret ettiğimiz.
mutlu olmak için çok çalıştığımız,
fakat olamadığımız.
baharı bekleyen kışlar misali,
beyazı bekleyen siyah misali,
gündüzü bekleyen gece misali,
bekledim seni yıllar boyunca.
gel güzel gözlüm,
bitsin bu hicran,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!