gül,
gül ki güneş doğsun bulutların arasından,
sen,
sen ki gökkuşağımsın yağmurun arkasından,
bir gemi var okyanusta;
ilerliyor dev dalgaların ortasında,
ince dümdüz bir dümensuyu pupasında,
ilerliyor, yıllara, yollara meydan okurcasına.
geminin üstünde insanlar var, görüyorum,
ben seni sevmedim ki,
seni sevmeyi sevdim,
dalgalar gemimin bordasına çarparken,
çıkan seste senin sesini duymayı sevdim,
seni düşünüp şiir yazmayı,
senin beni düşündüğünü düşleyerek
beyazdı sevgim
bembeyaz;
bütün renkleri
taşıyordu içinde.
bazen pembe oluyordu
en tatlı düşler kadar.
bekledim,
mevsimler gelip geçti,
gelmedin.
bekledim,
her geçen gün bir asır gibiydi,
insan hata yapar,
hem de hiç durmadan,
bazen hatasına hata da katar,
değerlerine ve sevdiklerine aldırmadan,
ama bir ana nasıl vazgeçmezse
sevmekten hata yapan yavrusunu,
Hayır dedi aşk ,
Istırap denizine fırlatarak kalbimi.
Mutsuzluk , hoş geldin evine…
ben sana beni sev diyemem ki,
gönülden gülmezsen gülemem ki,
istemezsen gonca gül deremem ki,
desem de hercaidir karşındaki,
dinlemez sözümü,
kalptir nihayetinde bu bendeki…
biliyorum imkansız,
hayatın anlamına da aykırı belki,
ama, henüz yirmi sekizken yaşım,
bir çocuğun gözlerindeki masumiyet,
ve bir yaşlının gözlerindeki bilgeliğe,
aynı anda ve hemen şimdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!