uykusuz bir gecenin ardında,
pastel kızılı,
soğuk bir sabahla açılan,
yeni bir sayfa hayatımda.
ve sen,
gönlümün en müstesna,
ilkbaharda yaprakdökümü,
yaşanmaz sanılan bir an,
beklenmeyen, esmez denilen bir rüzgar,
ve yerdeki yaprakları koskoca çınarın.
bülbüllerin ötüştüğü dallarda,
şimdi ne bir kuş, ne de cıvıltı,
dalgalı denizleri severim,
lacivert denizleri,
dalgalar delice köpürmeli,
rüzgar bir başka vurmalı
insanın yüzüne,
gemi ceviz kabuğu gibi sallanmalı ki,
yedi tepene,
boğaziçine,
batan güneşine mi
vuruldum sandın,
ey şehr-i istanbul?
eğer, ruhumu teslim alan
bu şehir sensiz
hiç de efsunlu değil,
şarkılar yalan,
bu şehrin güneşi
bir başka doğmuyor,
gel artık,
derman kalmadı dizlerimde,
yaşlar boşaldı,
fer kalmadı gözlerimde,
söyleyemem kimselere,
deliler gibi özlerim de,
semadan indi bir peri,
ay yüzü aydınlattı dünyamda her yeri,
açıldı kapıları, gönlümün ardına kadar,
zira, baldan tatlı, şeker şerbet tüm sözleri…
sarınca başınca kapkara bulutlar,
aldırma be dostum,
elbet doğar güneş bir gün.
hem belki de yağmur bile yağar,
o zaman,
gökkuşağının renkleri kadar
gecenin yarısında,
deli bir fırtına eserken
gönlümün karanlık ufuklarında,
bir umut arar,
bir ışık arar,
bir huzur arar kalbim o anda,
yine yalnız
yollarında hayatın,
yine umutsuz.
dertlerin bitmediği yerde,
buluşuyoruz dertlerle
hep mutsuz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!