Hüznün karasında yine bir akşam,
Mavi dalgaların göğsünde gemi,
Rıhtımdan açığa çekiyor aşkı,
Soyup gidiyorken son dem gölgemi.
Hüznün karasında yine bir akşam!
Ne zamandır gönlüm hasrete mesken,
Utanıp kendime 'gör' diyemezken,
Mecnun'un kaftanı dar giyemezken,
Yarin yaptığına nasıl gücendim!
Bu aşk ki ne dirhem ne pazar ister!
Elimin içine düştükçe başım,
Senden kalan boşluk gölgemde delik.
Yalan sözle yama tutmaz kumaşım.
Kıymetbilmezlere aşk bir gündelik! ! !
Gözlerinde yorgun akşamlardan kalma bir baygınlık,
Ve onlarda bir yakamozu arar gibi bakışların.
O bakışlar ki kendini ele vermeyen bir kaçak,
Nerden geldiği bilinmez hicaz bir şarkıda,
Mırıldanarak da olsa kendine yer arayacak.
Elim ellerinde çok ağır bir yük!
Yalnızlık tutmuş bu,nasır yerine!
Gölgesi kendinden nasıl da büyük!
Korkup da sığınmış o ellerine!
Elim ellerinde çok ağır bir yük!
Ne vakit bir ''sevmek! '' hissi kaplasa,
İçim ürperiyor,üşüyorum bak!
Sevgiler ne ıssız,gönüller kurak!
Sevilen bihaber; seven oyuncak!
Ne vakit bir '' sevmek'' hissi kaplasa...
Dağıldı içime hüznün dalları!
Büyüdükçe büyür gölgede hasret.
Hangi köprü bağlar 'Sana' yolları?
Kulak ver gönlüme n'olur yardım et!
Dağıldı içime hüznün dalları! ...
Anne daha dün gibi; yaşadığım ne varsa,
Bir perdenin ardında gölge gölge durmakta.
Kimin; nerde bu oyun; kimler oynuyorlarsa,
Çocukluğuma dair bir hayal kurdurmakta!
Anne daha dün gibi; yaşadığım ne varsa...
Nasıl sevdiğimi ne bileceksin!
Özüm toprak gibi verince bir gör!
Hor görüp ayağa düşürsen bile,
Göğsümden gülleri derince bir gör!
Dertli bir kavalda saklıdır ezgim!
Kelamın gönülde izi kalır dost!
Dil vurup bir gönlü incitme bir gün!
Yıllar geçse bile sızı kalır dost!
Dil vurup bir gönlü incitme bir gün!
Söz hudutsuz sanma o da sınırlı!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!