Yıllar ki beni sana unutturmuş olsa da,
O yıllara değil de unutana sitemim:
Değmez miydim anmaya birgün,bir saat,bir an!
Ne büyük mutluluktu tanıştığım ilk demim!
Seni, sevebilmek seni,her bir an!
Her sabah yeniden uyanır gibi...
Matem-i geceden yorgun bir başla,
Göğsüne usulca dayanır gibi...
Bırak söylenmesin ne varsa dilde!
Zulmetme dudağa kapalı dursun!
Ehl-i kalp olana sükut ikrardan!
Daha ne AŞK deyip dövünüyorsun!
Sevebilseydim keşke seni sevdiğim gibi!
Sen gibi olmaz amma sana benzer birini.
Dalgalı saçlarında gezinen ellerini,
Tutar gibi tutsaydım başka elleri bile!
Her halim hicran benim sen mutluluktan bahset,
Kollarınla çevrili tut bir çembere hapset!
Ağlamam sevinçtendir sakın çözme elini!
Burda böyle bir ömür sarıp kalsam belini!
İnip çıkan göğsünde dalgalanırken başım,
Bu hayat benimle geçmez sevgilim!
Hadi git kendine uygununu bul!
Adını anmakla tutuldu dilim.
Dilbazlık edemez bu tutuklu kul!
Öyle bir an gelir dalarsan birgün,
Kendini Babil'de çay içerken bul.
En çetin hasrete olsam da sürgün,
Karşında hayalim dursada kabul!
Öyle bir an gelir ağlarsan birgün,
Bir tatlı tebessüm görmeyeli ben,
Ne kadar çok oldu ne kadar bilsen!
Takvimler ardarda düştü elimden.
Seninle yeniden tanışmak vardı!
Saatler günlere; günler yıllara,
Döndükçe içinden çıkamıyorum.
Lütufken ölmeden ölmek kullara,
Tabutu üstüme çakamıyorum!
Bazen ''Gitmek...'' diyorum; ''Sırtını dönüp gitmek...''
Bir nefeslik kaçamak yaktığın sigarada.
Tutuşturdun mu birkez yerde kül; gökte duman...
Kalan ve giden gibi görünür birarada.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!