Bir türkü, en güzele yakılıp söylenen.
Bir melodi,canlı,neş’eli ve de şen..
Bir muştu,doğadan özlemle beklenen..
Bir mutluluk,bir vuslat baharla gelen..
Biten..;
Ne ümitlerdir, ne günler..
Biten bizleriz..,
Eller,gözler ve gülüşler.
Solan..;
Bir kardan adam,
Kartopu savaşında,
Çözülüp gitmiş dört bi yana.
Belki bi yudum su
İçtiğin bardakta.
Değdi mi dudağına,
Dediler,
Sonludur her şey,
Ömür gibi.
Şu dalga misali anılar dolu,
Hayatta,
Gelir geçer habersiz…
Sevseydin,
Güneşin doğuşunu,
Ve gökyüzünde mavi bir tuvale,
Bembeyaz bulutlar çizercesine,
Kanat çırpışlarını martıların.
Demeyeceğim.
Usulca uzanıyorum toprağın karanlığına
Elimi uzatsam dokunacağım yıldızlara
Bir düşün içinde sımsıkı sarmalanıp
Dalmışım olmayanın sıcaklığına.
Olmayan anın yokluğunda.
Bir gülün hatırına ve bir sevdanın
Deli dalgalarla boğuşur da insan
Bir gülüşün yokluğunda ansızın
Çöle döner, viran olur dört bir yan
Akşam olur gün batar ufukta sensiz
Sadece basit bir istek
Basit bir duygu değil ki,
Bitsin yeter denilince,
Kesilmişcesine giyotinle,
Bitiversin…
Dağınık, puslu ve bir o kadar kirli,
Belki de hep öyleydi.
İlk gördüğümüzde neden ağlamıştık,
İlk gülüşümüz niçin ve nedendi,
Hayatımızın en büyük çelişkisine,
Değilse, eğer…
Masmavi değil gökyüzü,
Bıraktığım gözlerin gibi..
Ürkek,donuk ve durgun şimdi,
Kurşundan gri..
Gökyüzü bir başka bu akşam,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!