O büyüktü,
Kocamandı elleri,
Gözleri vardı,iri.
Saçları hafif dökük,
Sesi gürdü çoğu defa.
Gök gürlemesiydi gülüşü,
Bir ses,
Haykırmada milyonuncu kez..
Bezginliğimi,
Çaresizliğimi…
Ve çınlıyor beynimde,
Suya atılan bir taşın,
Yoktun.
Uzun bekleyişlerin ucunda,
Oltaya takılı balık gibi çırpınırken umutlarım,
Nefessiz kalan yüreğimin son haykırışlarıydın.
Gökyüzüne takılı kalmıştı gözlerim,
Gökyüzünde masmavi bulutlar vardı.
Tut ki seviyorum seni,
Çılgınca hem de,
Ve basit bir şey bu,
Kim bilir kaç aşığından,
Sadece birisi gibi…
Ve tut ki sevmiyorsun beni,
Tütün sarısına dönüşürken her nefeste,
Baharların çiçek kokulu gökkuşağı yeşili,
Tutsak bir yarımıza inat,
Başka iklimlere göç hazırlığında,
Diğer yarımız.
Kanatlarımız kucaklar,
Bir gün bir diğerine eklenir de her gün,
Sensizlik tak eder canıma,dünyaya küskün.
Sev desem; ”yok“ diyeceksin,
Gel desem; gelmeyeceksin….
“Can” desem sana,çıksın diyeceksin..
Ben, bıkmış benden,
Günlerden geçiyordum.
Yağmurun sesi karışıyordu geceye,
Bir de ben, ıslak kentin sokaklarında.
Son yaprağı seviyor diye biten,
Bir beyaz papatyaydı dün.
Senden geçemiyordum, sonrası hüzün.
Arzın ötesinde bir kuş yuvasında seyirdeyim
Ellerimde salkım saçak anılardan yumaklar
Düşlerimden düşüyorum bu gece avuçlarına
Tut beni sımsıkı sararak…
Her an bir başka yarını tüketmekte sevgili…
Nedendir ayrılığa gebe oluşu sevdaların
Aşk ateşinin alazında..
Ve
Nedendir kara gözlerine olan hasretim..
Gecenin karanlığında..
Bazen…
Hüzün yağar özlemle karışık düşlerimden
Damla damla vurur yüreğime sensizlik
Yokluğun süzülüp akar yanağımdan
Avuçlarımda birikir külleri sensiz yılların.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!