Denizlerde bir ufacık ada misali,
Çöllerde cana can katan ırmak gibi,
Yaşadığım her saniyede ey sevgili,
Ekmeğe hasret bir aç gibi seni arıyorum..
Mutluluğum diz boyudur şimdi,
Güldükçe sen göz bebeklerimde..
Ümitlerim,doğmağa çeyrek kalmış,
Kar beyaz papatyalar gibidir..
Gözlerinin rengine taranmış gökyüzünde,
Bir şarkı vardı hani,
Bilmem çok mu geçti üzerinden?
Hayal meyal hatırımda sözleri,
İsyan eden kalbimi diye başlar,
Ve yazık “sev yeter” diye biterdi,
O şarkıyı ilk senden duymuştum.
Sessizliğine inat gecenin
Bir ağustos böceği senfonisinde
Adını arşınlıyorum
Oysa aylardan Eylül
Yitip gidiyor gözlerimden baharlar
Rüzgar çarpıyor anıları acımasızca
Bir yağmur tanesi saflığınca
Yapışıp rüzgârın eteğine
Düşüyorum bulutlardan
Hasretinde bir avuç toprağın…
Ellerim sevdasında ellerinin.
Ruhum rüzgarını arayan bir yelkenlidir şimdi
Sonbahar sarısınca,karanlığın çıkmazlarında
Yankılanan başka zamanlardan arta kalan gülüşlerdir
Ellerim görmez,kulaklarım tutmaz kasvetli soğuktan
Bir yaz yağmuru hovardalığında,salınırken evren
Doğar
Renklerinden
Mirası, ruhuma üflediğin
Fasılalı yanmakta olan ışıklarıyla güneşin.
Sol yanımda atar son nefese değin,
La ilahe illallah.
Belki de,
Bir deniz ağlıyor şu an..
Belki, çok uzaklarda..
Yada uzatsam elimi,
Dokunabilir,avutabilirim O’nu..
Mutlu edebilirim belki,
Ne acı…
Hiçbir gün söyleyemeyeceğim sana.
Ne çok sevdiğimi bakışlarını.
Saçlarının her halini,
Gözlerinin her hecesini,
Dudaklarının gül pembesini,
Şimdi tam ortasındayız zamanların,
Bir adım değiştirecek her şeyi.
Bir adımdır hissediyoruz kıracak bağları,
Yada yıkacak kökünden tüm engelleri..
Bir tomurcuktur,bir goncadır şimdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!